Sis koyu ve sonsuz, çünkü unutmalıyım
denizin tuzlu dalgalarının beni fırlattığı yeri.
Vardığım ülkenin ilkbaharı yok:
yalnızca beni bir anne olarak saklayan uzun gecesi.
Uluyor yel evimin çevresinde ve hıçkırıyor.
Bir cam gibi kırıyor çığlığımı.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
'Beyaz'ın vermiş olduğu masumiyet şiirde seziliyor. Beyazı sevelim ve onu 'en önce' kirletmemeye özen gösterelim. Emek veren herkese saygı ve sevgilerimle (MŞ).
İsmail Aksoy çok emek vermiş Şiiri çevirirken belliki.
Lakin şiirlerin çevirisi, şiir olmaktan daha çok bir metin, bir nesir hissi veriyor. Elbette yabancı bir çok dillerde yazılmış şiirleri Türkçe konuşan bizlerin tanımasının, bilmesinin başka bir yolu da yok çevirmekten başka. Elbette dünya edebiyatını tanımak için bu da bir zaruret.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta