Sen gül ki, güllerde gülsün,
Kakülün yana dökülsün,
Sen gönlümün tek gülüsün,
Açma sakın başka dalda.
Yaşın küçük, daha hamsın,
Benim perişan halime yar yüreğin sızlamaz mı?
Lime lime oldu yürek, acep derman bulunmaz mı?
Nikabın kalksa yüzünden, mecluba çare olmaz mı?
Hallerine dur desen de güle gark olsa gönüller.
İntiha eylesin zulmün, inşirah eylesin güller,
Tarihin seyrine bak, eksilmiyor hiç zalim,
Makineli tüfekler mazluma kurşun sağdı,
Medeniyet bu mudur, amade zulme ilim,
Uyan Millet-i Beyza, üstüne kar mı yağdı?
Eğer sen uyanmazsan dinmez mazlum feryadı.
Ya çok safsın, ya körsün gözün bir şey görmüyor,
Çalı dikenlerini gül diye kokluyorsun,
Sevdiğim kara gözler eski tadı vermiyor,
Gayya kuyularında güller sayıklıyorsun.
Ben seni altın sandım, ne yazık ki pulmuşsun,
Gülün derdiyle dertli, ağlayan bülbül gibi,
Sana gelmek isterim, kabul eyle Allah’ım.
Seherde zikrederek, yeni açan gül gibi,
Sana gelmek isterim, kabul eyle Allah’ım!
Tertemiz duygularla, sevdan ile süslenip,
Güneş yumdu gözünü, gözüme indi perde,
Bir hile sezmemiştim verdiğin sözlerinde,
Ben hala bekliyorum buluştuğumuz yerde,
Sevginin sürgünüyüm, mahkumum gözlerinde.
Sevdanın oduna girdim gireli,
Lâl oldu dillerim çıkmıyor sesim,
Sevdana sırrımı verdim vereli,
Gönül hücrelerin oldu mahbesim.
Leyla’nın gözünden yaş olup aktım,
Güller ile güldür beni,
Sevgimize nedir engel?
Terk etme seni seveni,
Ne olursun bekletme gel!
Yerin bomboş yüreğimde,
Aklın yolu birdir, etmeyin dostlar,
Ayrılık yolları öldürür bizi.
Başka başka yöne gitmeyin dostlar,
Birlik beraberlik güldürür bizi.
Koca bir milletiz ayrılık niye?
Ey mah yüzlüm, kara gözlüm, bunlar sana son hitabım,
Yok oldu benliğim sende, bitiyorum yana yana,
Mey diye zehirler içtim uğruna ey afitabım,
Ölmek bile bir şereftir yolunda garip ozana.
Senin sevmediğin kalbi, çalarım ben taştan taşa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!