Uçamayan bir uçurtmaydım
Küçük esintilerde uçmak için
Çırpınıp duran zavallı bir uçurtma
Sonra sen çıkageldin
Bir nisan günü
Bir makasın iki bıçağı gibi
Her darılıp barışmalarında
Kesip attığı hüzünleridir
İki sevgilinin
Ne kadar hızlı açılıp kapansalar da
Camın önüne vuran güneşin
Ortasına kurumak için
Tüneyen güvercin
Neden ıslanmıştır kim bilir
Yanında olmak için
Bu hayat gerçekten
Şımarık bir çocuk galiba
Ne kadar ciddiye alırsak
O kadar şımarıyor
Yaramazlık yapıyor
Ve bir o kadar da bizleri
Paçalarından içeriye dolan havadan ibarettir
Gökyüzündeki anılarını biriktiren
Acemi ve korkak paraşütçünün
Hatırladıkları,
Elinde sımsıkı tuttuğu ipin
Özlem'in anısına saygıyla...
Son bir sigara yakacağım bu gece
Son kez bakacağım resmine
Son kez güleceksin bana
O kocaman gözlerinle
Bir kalp isyan eder bilir misiniz?
Çıkıp da gitmek ister bazen
Çıkıp da sevdiğini bulmak ister
Bulup da uğruna attığı
Sevgiliyi bulmak ister
Olur da göremezse eğer
Nasıl olur da ister bir yunus derede yüzmeyi
Ya da gülümsemekten vazgeçmeyi
Ki gülümsememek hapsolmak demektir
Onun için okyanusun en koyu mavi yerine
Nasıl da adım atmaz hiçbir serçe ayakları değerken toprağa
Beklerken özleminle seni duyabildiğim
Sadece telefonun sesi oldu
Görebildiğim senin hayalin
Dilim tadını alabileceği bir şey
Bulamıyor artık
Koku nedir unuttu
Sevdan bir bulut gibi yükseklerde
Bembeyaz, tertemiz ve kusursuz
Görmek, hissetmek mümkün
Dokunmak ise imkânsız.
Sevdan bir bulut gibi duraksız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!