Bir ben biliyorum...
Dalları karanlık bir akşama uzayan,
Anne kokulu topraktan, boy attıkça uzaklaşan,
Hiç bitmeyecek sandığımız, her seferinde aldandığımız.
Aşkın, sevginin ve samimiyetin,
Bir ömrün, en gençlik yıllarında,
Çekip giderdim,
Çekip giderdim, bugünleri unutmak için.
Kefensiz öleni,
Kepçeyle gömüleni,
Göklerin ağladığı,
Annenin feryadını,
Bir yağmur tadı var hala dudaklarımda.
Saçlarımda, gurbet türküsü.
Göğsümü sıkıştıran bir ayrılık son sözü,
Göze küçük, kalbe büyük yaralar çoğaltırken,
Sen, geçerken, aklımın acıyan yerlerinden,
Asırlar bitirmişim, kalan son demlerimden.
İnsan en çok dostlarından ölür.
Çünkü dost bilir en zayıf yerlerini,
Öyle kesip atmaz bir kerede. Kanırtır durur, en derininden.
Ne yandan incedir, bilir kalbini,
Epeydir tanıyorum seni..
Bir mazlumu sevişinden,
Bir zulme direnişinden,
Sabaha aş, geceye aşk döküşünden,
Bir merminin izleri çizilirken göğsüne,
Sevgiliye gülüşünden,
Evlat,
Sana toz mavi bir hayal bırakıyorum.
Nemli, bereketli ve güneşli
bir toprağın üstüne seni,
Derinlerine yorgun bedenimi koyarken.
Şehri kalbime geldim...
Uzak denizlerden,
Puslu limanlardan,
Toptan, tüfekten,
Kandan demirden,
İçerden, dışardan,
Bu sahil, bu kıyı,
Bu ufukta, inat ve ısrarla batan,
Elin elimde kanayan akşam,
Bu hüzünlü ağlayan bulutlar,
Çıplak ayaklarımıza sarılan,
Kum taneleri…
Gönül soframda,
Neyim varsa,sundum sana.
Bolca sevgi, çokça emek...
Ve şarabi bir muhabbet.
Nankör olma! Açgözlü olma!
Ne yaldızlı bir geçmiş,
Hatırla Beni...
Unuturum sanma, unutturmam kendimi.
Siyahtı gözlerim, maviydi bazen.
Tenim bazen gündü,
bazense gece.
Çok dilliydim,
Sn. Ümit UZUNHASANOĞLU
Oldukça geç fark etsem de yorum yazmak kısmet oldu.
Şiirleriniz, ilginç, doğaçlama ve kendiliğinden akan bir nehir gibi Türkçemizin âhengi şahlanışında devam ediyor.
Lirik şiirlerinizin akışının devam etmesini diliyor;
Sağlık, esenlikler ve bün arzu ve ist ...
Toprak ve emek ne güzel işlenmiş dizelerde,teşekkürler