Martıların ağzına bakakalıp;
Gittiğin günü yeniden yaşama telaşında bütün sokaklar..
Oysa sen
Güneșin doğușu gibiydin,
alabildigine aydinlik,
Uçsuz bucaksız,
ŞEHİTLERİMİZİN ANISINA...
Saat 7... Yani burada, yani senden ve memleketimden binlerce kilometre uzakta...
Saat 7...
G'elmişim gibi bakma be kadın,
Gittim desem yalan olur...
Zamanın en kuytusunda,
Gözlerim kara kıșı yaşarken,
Ömrüme baharı getirir nefesin,
Güller açar, "Nisan" olur
Gözlerimde, burușan kağıtların izi,
Kalemim parmaklarımı kanatır,
Sen sadece okurken, bir șiiri!
Her giden, dünyaya bir șair bırakır..
Gece olunca başlar hepsi dertlerin
Buram buram aşk kokuyor bu sabah buralar,
Uykularım daha bi tatlı sanki!
Kent'imden bir ''SEN''mi geçti ey așk!!
Yoksa Bir ''BEN'' ''SEN'' olup kendimden mi geçti?
Tek bildiğim, onca insan beni, bu yürek tek seni seçti...
Farzet ki biz hiç ayrılmadık...
Demli bir bardak çay, yada şekerli Türk kahvesi kadar sıcağız hâlâ,
Farzet ki cümle alem uykusundayken, biz başka baharlarda kaçağız hâlâ...
Düşün ki, koyun koyuna şarkı söylüyoruz,
Sen şimdi uyuyorsun dur !!!
Gecenin tam yarısını coktan geçtik... Kim bilir Hangi rüyanın baş rollerinde sin?
Belki bir damla ter süzülürken yanaklarından, kulaklarında eskiden kalma paslı bir melodi, nefesin yine zümrüt bahar kokusunda ve kalbin her zamankinden daha da yavaş uyuyan bedenine ağır ağır eşlik etmekte.....
Belki dudaklarındaki kuruluk, sessizce giderken benden söküp aldığın ruhumun içinde açtığı ve senin dahi göremediğin yaraların, suya olan uçsuz bucaksız hasretindendir bilinmez...
Ayakların karına bağlanmış, ellerin yastık la başının arasında düğümlü!!!
Ve sıcaklığın yakıp kavuruyor gecenin güllerini!!!
Bazı anlar hiç bitmesin mesela,
Ve Anneme ömür biçilmesin!
Çayim soğumasın,
Ahmet Kaya susmasın...
Sen gitme...
Gölgem esir aldı beni, Yine günlerden pazar..
Hasta kalem deftere, bir kez daha 'Kaç! ' yazar.
Bırak gölgeni çabuk! Aydınlıktadır yurdun!
Daha demin 'Yeniden! ' ve 'Sil Baştan! ' diyordun!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!