Bir çocuk bağırıyor
İstanbul sokaklarında
Bir başkası duvar dibinde
Bayrama coşuyor diğeri
Düşüyor tekme tokadın içine
Binlercesi izliyor kaygıyla
Sen gelince
Gün doğar
Hava gönlümü çeler
Sen gidince
Havam kararır
Gün batar
Akıttı meramı
İndirdi tapanı
Ateşe verdi sapı
Bastı geçti
Batıdan esiyor poyraz
Doğudan sardı ayaz
Buralardan gittin sen, beni perişan ettin
Hayalini düşününce sanki hep yanımdasın
Gece gündüz hep seninle geçer vaktim
Ne kadar vefasızsın beni yalnız bıraktın
Aşkımdan olmazsa kaç para ki değerin
Aslan yele
Ve de çetrefilli
Gidişatı tevekkelli
Ateş yutar
Alev kusar
Marazlı
Eğer bir gün ansızın
Sessiz ve sedasız
Kayıp gidersem
Gözüm açık giderim
Bilin ki yüreğim kırıktır
yorulmuşum ben
Karanlıklarıyla dolandılar
Düşürdüler engebeli yollara
Hava ayaz, her yer kar buz
Azık yok ayaklarımız yalın
Tufan aralığından
baktık sabahlara
Gam çekme boşuna gülde yaşa
Zülüm yolunda hakı bulda yaşa
Sonu yok madem dünyanın
Yok bil dertleri kendini bulda özgür yaşa
---------
Çatıları açtılar
Duvarları aştılar
Bölmeleri tepip ulaştılar
Doldular oğul oğul
Asıldılar elime koluma
Tutamadılar çarmıha
İnsanın boğulası gelir ya
Tıkanır çözülmez dili
Çırpınır anlatamaz yürek
Kıvılcım olur tutuşmaya
İşte o an
Bir ışık sızar birden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!