Çiçek çimenle büyüdüm
Soğuk pınarlardan içtim
Taşlı yollarda koştum
Taçlar yaptım papatyadan
Yılan kovalardım
Yarıştım kelebeklerle
Yağmur bekliyorum
Sevdalar boyunda
Bu pusarık havalara
Duman duman
Efkar soluyorum
Gözlerim dalıyor
Gerçeğin düşmanı yalanlar
Cellatları da taç takanlar
Karanlıkla sürer devranları
Ömürleri ışık vurana kadar
Kaç hazan giyindin
Kaç boranı eskittin
Zehmeride kıştasın
Kaç vurgun yedin
Kaç devir bitirdin
Hep zarardasın
Sarar sarmalar hülya
Dalar dallanır rüya
Güllerim solgun
Dalarım inadına
Güneş yalıyor ufkumu
Günde kaç kez giriyorum içine
Her birinin bakışı ayrı işler gönlüme
Bakıp dokundukça tek tek
Hepsi tutmak ister ellerimi
Baktıkça bakasım gelir
Ne söz ne ses
Gidiyoruz nefes nefes
Dalgalar kabarıyor
Herkes içinde bin ses
Dönüyoruz dağlara
Kınası daha ellerinde
Gencecik bir gelin
Yavrusunu yitirme telaşıyla
Geldi gece gece doğum evine
Telaşla anlatmakta mevzuyu
Çırpınıyor uçuyordu yüreği
Tam odaklanmıştık
Seni karşılama sevincine
Acı haber geçti öne
Yaktı yüreklerimizi
Kopardı bir canımızı
Hayat çetrefilli
Dağın eteklerinden
Koyulurduk okul yoluna
Uzarda uzardı patikadan yol
Yürürdük bata çıka karlara
Geçerdi bir haylı zaman
Varırdık sonunda çaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!