Masal gibi diyorsun,
Cennet Mahallesi’nde yaşıyoruz,
Ey gönül ehli,
Bil ki her cennet, sınanmış bir cehennemin
Tohumundan yeşerir.
Gökten üç elma düştü diyorsun,
Biri sana, biri bana…
Ama o üçüncü?
Ya ben tutmuşsam sessizce
Ya elimde kanatmışsam sırf senin kalbine sunmak için?
Ey kalemini yıldızlara batıran şair,
Soruyorsun:
"Bul üçüncüyü, bulabilirsen..."
Peki ya ben,
O elmayı içimle büyütüyorsam
Her kelimemde sana sunulacak kıvama getiriyorsam?
Adem’i dünyanın ucuna,
Havva’yı öbür ucuna yazmışsın.
Ben diyorum ki:
Onlar aslında yan yanaydı da
Zaman ayırmıştı onları
Bir dua kadar…
Senin kader dediğine
Ben sabırla mısralar dizdim.
Senin vuslat dediğine
Ben bir ömrü bıraktım yol taşlarına.
Ey kelimeyle meydan kuran,
Gel şimdi sıra bende:
Sana bir şiirle cevap veriyorum
Hem meydan hem yeminle:
"Üçüncü Elma İçin Yemin"
Bir gün üçüncü elmayı bulursam,
Sana sunmayacağım hemen.
Soracağım önce:
“Yüreğin çürümüş mü beklemekten?”
“İçin kurt yemiş mi sabırsızlıktan?”
Çünkü elmayı hak eden,
Sadece aşık olan değil,
Aşkı taşıyabilendir içinin ta derininde
Gözleri yaşla değil
Yakarışla sulanmış olan…
Gökten üç elma düştü…
Ben birini tuttum.
Sana da düşeni bıraktım rüzgâra,
Ama üçüncüyü
Kalbime gömdüm!
Gel, eğer yüreğin yetiyorsa
Kurtar içinden beni
Ve elmayı birlikte bölüşelim…
Kayıt Tarihi : 6.6.2025 18:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!