Tutku Cezaya Dahil Şiiri - Biülent Derin

Hasret yağmurlarından uzakta
Alizeleri aratmıyor dört duvar bakışlar
Yoğunlaşır genç hayal çağrışımları
Beş Şehir gezebilsem diyor tutuklu rüya..

Uykulara yenik rüyalar,
Peşinde peşiman kalan,
Biri beş yıl,digeri ağır olmak üzere
Hayallere ferman,dilekolay onsekiz yıl...

Gündönümlerine dönerdi
Pazartesi den pazar a geçerken
İçtiği alkolsüz hayallerin sarhoşluğu
Yağmur suyunda boğulurum diye korkar
Mevsimlere küser
Olmayan iklimler arardı düşünceden düşünceye..

Üzerine zulmet almakla suçlanan sisli sabahları
Yangına dönüyor olur olmaz zamanlarda
Düşü düşüncesinin
Gecesi yalnızlığının yalancısı...

Bir ıslak mendildir
Gözlerinin esir olduğu
Bir kötümser hayaldir istikbalin sunduğu
Mangal gibi yürek ister
Dayanabilmek bu hoyrat acılara...

Kabare aralıklara doldurup bütün yorgunluğu
El üstü medhiyeler dizili
Alagarson kesik saçlarına mısra-ı bercesteler
Yetmemişçesine
Durmadan isyan karanlıklara itip
Çirkinlik görüyor,kabul etmiyor güldesteler..
Can çekişiyor,on dilek gerçekleşiyor sanki
Korku dehlizlerinde yeten umutlar perişan
Görünen kadarıyle son nefesteler...

İrade hercai,gün doğum sancısında..
Bir çiçek açıyor
Ağlayarak ortasında hayatın
Ana renkleri özde olan gün desenlerinin
Olmaz kaygısı kafasında ressamının
Kızıl tesiri yoktur yeni san atkarının
Soğuk tonlarında sabah
Kültür oluyor apayrı aykırılıklarda

Gün doğdu
Işık derman oluyor çaresiz,çaresizliklerde
Kabule niyetli pencere zindana özentili
Vedaya ne kaldı ki
Daha dün gibi doğmuşken
Dün gibi gitmişiz
Varsa şanlı bir mazimiz ne mutlu bize
Ayrılık
Doğunca başlamıştır arasında iki dağın
Vadi vedaya,tutku cezaya dahil...

1997,Erzurum