Türk'ün Nidası Yükselen Al Bayrak

Yüce Türk'ün adı yankılanır gökte,
Demirden dağlar deler, yoktur hiç lekke.
Korku salar cihana, titretir arşı,
Yürüdüğü yollar, kutlu bir çarşı!

Asırların destanı, kanla yazılmış,
Her bir fermanı, kılıçla çizilmiş.
Toprak dile gelir, "Türk'ün yurdu!" der,
Bu nida ile düşman kalpleri gerer.

Bir bakışı tunçtur, bir duruşu çelik,
Türk'ün gücü karşısında her şey eğik.
Zalimlere zindan, mazluma umut,
Adı geçerse, düşmanlar hep umutsuz.

Al bayrakta hilal, şanıyla döner,
Yıldız her gece düşmanları söner.
Bu coğrafya Türk'ündür, kimse dokunamaz,
Turan'ın ruhu, asla uykun alamaz.

Fırtınalar estirir, dağları yarar,
Gök gürültüsü gibi, korkuyu sarar.
Türk'ün sesi duyulur, titreşim sarar,
Yedi düvel bilir, Türk asla yaramaz!

Tarih şahit olsun, çağlar yazsın bunu,
Türk'ün önünde durmak, imkansız sonu.
Korkusuz yüreğiyle, düşmana siper,
Bu kahraman ruh, dünyaları teper.

Vatan için yemin, her an dilde hazır,
Bize yan bakanın vay haline, azdır!
Göğsünde imanı, bileğinde güç,
Türk'ün gücüne karşı, ne yalan, ne suç!

Şerefiyle yürür, başı dik alnı ak,
Gür sesiyle yıkar, her türlü tuzak.
Bu kudretli millet, asla eğilmez,
Türk'e yan bakanın hesabı kesilmez.

Ey şanlı Türk evladı, yürü ileri,
Tarihin seninle, aşılmaz engelleri.
Düşmana korku sal, dostuna güven ver,
Senin adın Türk'tür, bu dünya sana yer!

Göklerin al sancağı, şanlı Türk bayrağım,
Seninle hür yaşarız, sensin tek dayanağım.
Hilalinle parıldar, yıldızınla naz verir,
Şehit kanıyla yazılmış, her rengin bir haz verir.

Rüzgarda dalgalandıkça, düşmana korku salar,
Her bir ilmeğinde, nice kahramanlar yatar.
Toprağın üstünde, ay ve yıldızın gölgesi,
Vatanın bekçisidir, korkmaz Türk'ün bölgesi.

Şanlı ecdadımızdan, emanettir bu sancak,
Uğruna can verilir, yanmaz yürek, solmaz saçak.
Düşman bakışlarında, titreyen bir heybet var,
Çünkü sensiz her adım, bu vatan için zayıftır.

Bayrağım, sen ki bağımsızlığın sembolü,
Uğruna can verilen, her Türk'ün alın teri.
Dalgalan sen göklerde, şanın daim olsun,
Seninle var oldukça, bu vatan sağ olsun!