Türk Ulusu Adım Adım Devrime Gidiyor

1950 sonrası kanlı soygun tarihinden bugüne ilk kez 1923'de olduğu gibi bir devrim inancı tüm yüreği temiz insanlarda devrim tohumuna dönüşmüştü. Yavaş yavaş çürüme ile devrim çiçek açmaya başlayacak. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet Devrimleri ve Türk ulus birliğine karşı her yapılacak olumsuz her adım bir anda toplumunun kararlılık gücünü birleştirmeye sebep olacaktır.

Siyasette ki makam, yetki ve koltuk kapma yarışı siyasetin sağladığı rantı ortaya çıkardı.

Devrimle siyasette ranta son vereceğiz.

Siyaset bir zenginleşme aracı değildir.

Gücü ele geçiren bir kaç siyasi parti genel başkanının gizli niyetine hizmet etmek karşılığında zenginleşmek etik ahlak dışı bir durum olup Türk ulusu bu ahlaksız yapıdan bu yıkım sonrası gelecek devrimle kökten kurtulacak.

Bu yapıyla iktidar olanlar devlerin kılcal damarlarına kadar sızıyor yeni bir güç kavgasında herkes ulusa karşı gücü ele geçirme kavgası içine girerek ulusun gücünü ulusa karşı kullanmaya kalkıyorlar.

On beş temmuz öncesine benzer bir süreç daha yaşanıyor.

Cemaat terör örgütünün sermaye ve siyaset ayağına dokunmaz iseniz işte böyle yeni bir darbe ile daha karşı karşıya kalırsınız. Persembenin gelişi çarşambadan belliydi diye bir söz var. Geçmişi şaibeli bir siyasi partinin bir darbe girişimi sonrası bir anda yüz derece yön değiştirmesi cemaat terör örgütünün yerini doldurarak onun görevini bıraktığı yerden almak olduğunu mevcut tek yetki bildiği halde bile isteye Allah'ın bir lütfu diyerek birlikte bu kötülüğü yapmaya kalktılar.

Cumhuriyet Halk partisi üzerine giderek bunun üzerine bir örtü çekmek ve Türk ulusunu aldatmak için gidildiğini bilmeyen kalmadı. Kötüler kendi sonlarını çok başarılı bir şekilde hazırlıyorlar.

Artı ekonomide ki soygunun durmuyor oluşu bu yapının tümünü silip süpürecek.

Cumhuriyet Halk partisi meydanlarda direnişi ekonomi ve kamulaştırma devrim kararlarını dillendiren siyaset ile bu yapıyı yıpratmaya devam etmesi gerekiyor.

1950'den beri bütün oyunlar Cumhuriyet Halk partisi üzerinden iktidar olmasını önlemek için oynanıyor.

Hukuk iddia ettiği gibi ispat etsin herkes kani olsun. Ak kim kara kim ortaya çıksın ki yargının asıl işi iktidara ve bizans soygun sermayesine sıra gelince başlayacak.

Kirli pazarlıklar arenası değildir devlet.

Devletin ve ulusun her kurumsal gücünün bu şekilde içine yerleştirilen farklı niyetlerin güç kapma mücadelesine dönüşmesi her seferinden yeni bir darbe doğurmuştur.

Bu sefer herkesin gözü önünde suç üstü yakalandılar.

Türk ulusu birliği ve devrim inancı güçlenerek çıkacak.

Yurttaş bilincinin tek güç olacağı bir zemin doğal bir gidişat ile kendi kendine gerçekleşiyor.

Olaylar içinde boğulmadan büyük resme bir umut olarak odaklanmış her insan bu devrimin mimari olacaktır.

Bu durum bundan sonra daha çok devrim umudu artan insan çoğaltarak büyüyecek.

Siyasetin hukukun üstünde bir güç olmadığı anlaşılacak.

Hukuk Türk ulusunun üstünlüğünü temsil eder.

Kamu kaynakları farklı niyetlere kendini satan siyaset anlayışını finanse edemez.

Siyasi mekanizma kirli ve kinli niyet besleme alanı olursa o toplumda her kurum çürür ve devrim kaçınılmaz huzur bozulduğu için gerçek olur.

Devrim yıkıcı, bölücü ve emperyal plan maşası olmuş her niyeti rahatsız edebilir. Yalnız unutulmasın Türk ulusu kimseye Türk ulus birlik beraberlik ve bütünlük anlayışını bozma yetkisi ile bizim gücünüzü bizim aleyhimize kullanma hakkı vermemiştir.

Biz yaşananları olduğu gibi önce kaydediyor sonra hatırlatıyoruz. On beş temmuz sonrası kurulan tezgah ile her şey birileri yararına güllük gülüstanlık gibi geliyordu birileri için. Toplum aldatılmış gizli niyete uygun bir aşama daha çok büyük sorun olmadan sözde asılmıştı diye topluma baskı uygulanarak asılmıştı. Oysa görebilenler için asıl darbe on beş temmuz ile başlamıştı.

Bugün bunları hatırlattığımız için rahatsız olanlar bu kötülüğü yapmamayı neden düşünmediler. Çünkü gizli görev planları vardı. Bebek katili övücüsü siyasi parti bu terörist ülkeye teslim edildiği zaman neden farklı davranıyordu? Çünkü o günkü görev planı bu değildi. Görev planı sufle edilmesi gerekiyordu.

Ekonominin bilinçli bir şekilde çökertilmesi de bilinçli bir plan olarak emperyalist oyuncu komiserler tarafından itina ile yapıldı. Kur korumalı vurgunu kendileri icat etti sonra bundan ülkeyi biz kurtardık diye satmaya kalktılar. Ekonomiyi bilmeyenlere yutturmak mümkün bu kötülüğü.

Parası olanın para çoğaltma merkezi yapıldı ülke. 12 Eylül öncesi 24 Ocak kararları da bu soygun düzenini bizans sermayesi soygunu için Demirel ve Özal tarafından başlatılan bir kötülük olarak tarihe yazıldı.

▪️Önder Karaçay ▪️