Ne deve
Nede kuşu ol
Nakaratlara takılmasın yaşantın umutların kırlara dönüşsün
Getirmemek için
En güzel olduğunu düşündükleri mısralarını yazdılar. Eteklerinde, dağların dorukları için, en güzel mısraları idi, yazmak istedikleri, ayaklarının değmediği, sarp olmayan kayalıkları ile hayallerinde aşılmazlıkları biçimlendirerek, yaşanmışlıklardan uzak sırıttı duyguları, yalın adını verdikleri kuru, kupkuru süslemeleri ile, kelebek koleksiyoncusu gururu ile, karmaşıklıklar içerisinde sürerken sohbetleri…
yaşam
ağır, ağır çıkarken
kırk merdivenlerden
ağır, ağır iniyordu
kırk merdivenden
aç bakalım avuçlarını
bir tutam hayal vereyim
uzun ömürler seç kendine
sen dinle ben söyleyeyim
vakitlerden vakit seç
off gençliğim aman
akma gönül akma
sokaklar başka bugün
üzerime eylülün
hüznü çökmüş
dokunma teline ozanım
1-)
Zamanın içerisine daldı düşüncelerim, bir ürperti sardı bedenimi, tepemde güneş, tenimde ter, akıp gidiyor dereler gibi kavuşmak için bir yerlere…
Ağustos
sonuydu
Alışmışız bir kere
O fotörlü amcadan tutunda
O sıvası dökük evin bahçesinde
Duvarının dibine çömelmiş
Kara bulut gibi, sarmasından
Nefesini çekene kadar
annem kızıyor
içme diyor
şu zıkkımı
gizliye dönüyor zevklerim
zevk denirse eğer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!