Uzaklarda bilinmezlerin yanında kaf dağı
Üzerine yıllardır ağlayan bulutlarla o bir yas dağı
İçine gömdüğü sevdasıyla o bir yanar dağı
Yüreğimin yanındaysa sadece bir toprak yığını
Pınarlarım kupkuru içinde örümcek ağları
Kız kulesi Üsküdar'a aşıktı,
Üsküdar İstanbul'a
Ve İstanbul gökteki aya.
İstanbul Üsküdar'a sahipti,
Üsküdar kız kulesine
give me the ligths of your eyes
to make me alive
in those endless nights,
if you choose
not coming into my dreams,
what need in me
İki heceli bir şiirin keşfine çıkalım
Hadi kapat gözlerini ve dinle ki ikileri duyalım
Atom iki hece ve eşya da
Dünya, güneş, yıldız ve evren de
Yorgunluğun ağırlığıyla bu akşam yapraklar durgun
Toprağa gülümseyen yıldızlar bu akşam kederli ve solgun
Güneşe düşman gece yine dolunaya mahkum
Mahkumiyet ne ki hürken gözlerinin esaret
Beni ne yıllara, ne yollara, ne de beni anlamayan insanlara sor
okyanusun soluğu ağır gelir gök denizine,
her birine bir melek nişan vurur.
yağmur olur damlar bir bir yüreğime,
ve yüreğimde bir melek can bulur.
mumlar erir,
kül olma hakları yoktur,
aydınlatırlar ve erirler,
erirler ve aydınlatırlar.
içten içe erimesi,
kabından taşıp,
sükuta uyanmış akşam kızılından
vuslata ısmarlanmış aydınlıktan,
semahı durmuş zamandan
gökleri ıslanmış hicrandan
sesini sayıklayan rüzgardan
seni çeken candan
güneşin doğduğu ve battığı,
ayın yükseldiği ve karardığı vakit
gönül çölümdeki serabın rengi hep aynıydı
varlığı ellerim kadardı,
düşlerim şehirler ötesine uzanır
ve söz ellerimden akardı...
Sana olan aşkım,
Bir tohum tanesi kadar
Kökleri yeri,
Kanadı gökleri,
Saracak bir çınar saklayan,
Tohum taneciği kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!