Sevdim sandım seni
Atladım kollarına hesapsız
Ayaklarında buldum kendimi
Tartmadı kolların be vijdansız
Sana ıslak, nemli duygular serdim
Biz Ekmekadamıyız!
Çizgi film gibi yaşantımız
Bazen kendi kazdığımız çukura düşer,
Diri diri gömerler
Bazen kayalara sıkışmış vucudumuz
Bazen bariyerlere çarpmış
Geçiyorum önlerinden
İki yanımda lüks villalar
Bilmem kaç bin dolar
Kapısında son model arabalar
Bense çulsuz
Cebimde yok yüzelli dolar
Matarama su koydum
Çantamda barbunya plaki
Belimde kasaturam
Doyurdum tüfeğimi
Atladık bir manga
Dağların tepesine...
Yoksul ve yapışık doğmuşlardı
Birlikte emekleyip birlikte koştular
Kaderlerine inat,
Birlikte öğrenmeyi birlikte büyümeyi
Birlikte yaşamayı başardılar
Yapışık olsa da yazgıları,
Altı kişiydik okul önünde
Kızları bırakacaktık evlere
Daha henüz geçmişken
Levend yolunu
Çantasından çıkardı tabancasını
Hiç beklemedi
Çocukluk arkadaşım
Kötü alışkanlıklarda yoldaşım
Karaçocuğun oğlu
Öksüz sohu..
Geçenlerde köye uğradım
Akşam seansları,
Akan musluklar... dönen tabaklar...
Onun dünyası!
Vurdukça ayaklarını,
Hiçbir neden yokken bağırmaları
Komşularımız!
“Yoksulluk kader değil” belki de....
Her düzene uygun yanaşık düzen eğitimi
“Ayak değiştir! ”
Her iktidara uyumlu renk, meze-ahenk
Düzenin adı olsa ne olur, Demokrasi
iki eliyle sürüklediği sepetinin ardından,
gururla yürüyen adamı
kıskandığımı sanmayın
somut farklılıklar bir yerde eşitlenir
alış veriş duygumuz gibi,
belkide
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!