Daha yolun yarısındayım anne
Babamı bildiğim yaşta
Önümde uzun yıllar var daha
Çocuklarım büyüyor
Yollarını çizmem lazım
Toruna torbaya karışmalıyım
Döneli çok olmadı
Özledim yine köyümü
Güllerim açmış renk cümbüşü
Zeytinin dalı yerlerde
Güneş bir kaparmış yüzünü
Sonra savururmuş saçlarını ışık ışık
Okçu savurur okunu gökyüzüne
Artık hiç bir şey önleyemez uçuşunu
Yaydan süzülen ok
Ne bize sorar nereye gideceğini
Ne de kim bilir düşeceği yeri
Avuçlarımızın içinden kayan ip gibi
Memleketimin hasreti
Sarıp sarmalıyor iliklerimi
Kokusu içimde hala ıhlamurların
Şelaleler içime döküyor sularını
Uzatsam ellerimi
Değecek sanki dumanlı dağlarına
Memleketim şimdi çok uzaklarda
Bulutlar sarıp sarmalamış dağları
Bir yanına çal gözlerimin yeşilini
Bir yanına vur turkuvaz denizleri
Memleketim şimdi çok uzaklarda
İnsan sevdiği kadar insan
Yürek aşık olduğu kadar büyük
Aşık aşkından öldüğü kadar sevdalı
Ben seni sevdiğim kadar yaşarım
Seni özlediğim kadar sevdalınım
Dokunabildiğim kadar uzak
Sevgilim çiçek bahçesi
İlk gördüğümde kır çiçeği
Sonra gül goncası
Serpildi, güzelleşti tanıdıkça
Sabahları kasımpatı
Öğleye güneş çiçeği
Rüzgar getirir büyülü kokusunu
Ilgıt ılgıt uçuşur telleri
Sevgilim nar çiçeği
Sarıdan kırmızıya döner
Turuncunun her tonu gülüşü
İlkbahar gibi serin
Aylardan mayıs ayı
Şimdi Akliman’da gül zamanı
Eteğime tutunur gelincikler
Papatyalara sevdalı
Karanfiller uyanır güzellik uykusundan
Hele güller
Kar düştü mü tepelere
Şimdi gelinliğini giyer memleketim
Eteklerinde ak köpükler
Saçında duvak telleri
Ayağında nalınlar
Çıkar Dranaz dağlarını




-
Ali İhsan Bilgiç
Tüm YorumlarÖncelikle rahatsız etiğim için özür dileyerek sözlerime başlamak istiyorum. Ben İstanbul'da öğretmenlik görevini yapmaya çalışan ve şiir ile uğraşan bir kardeşinizim. Sizinle ortak bir tanıdığımızdan bir selam göndermek istiyorum. Kendisi hemşehriniz ENGİN AKIN. Engin bi ile bir süredir tanışıyoruz. ...