sızısı kırmızılı yılkı atı
fırtınaya astığında ıslıklarını
yazı kışı yıkılmış anılarını alkışlarmış,
yanık sırtında ılık dargınlıklar
hatırlar(mıy) mış
sarısının yarısı yakılmış yıldızların Tarık’tan ayrılışlarını..
Tanrım anlatır mısın karanlığı
Her sey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün isigi yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her sey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye basladi duman topraktan;
Devamını Oku
Birdenbire vurdu gün isigi yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her sey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye basladi duman topraktan;
Atı bir imge unsuru olarak kullanmak, hele hele başarı ile kullanmak şiir yazmak, şiiri yazan kişinin bilgisini irfanını,harsını, kendi milli kültürünü ne kadar özümsediğini gösterir.
At tek başına alelade bir figür değildir.Büyük bir kültür mirasının sembolüdür bizim açımızdan.
Şimdi kafamın içinde onlarca içinde at geçen şiire cirit attırdı bu şiir.Biraz ucu bu şiirle benzer anlam ufuklarına açılan birisini olsun paylaşayım isterim.Ali Akın’ın bir şiiri var.Şöyle
Koşumsuz Atlar
Şakaklarımda kır atlar
Delice koşan
Ağızları açık, yeleleri savruk
Gözleri kocaman
Uykularımda siyah atlar
Göklerde uçan
Kanatları ışık, kuyrukları dik
Gözleri yıldırım
Kendimi gördüğüm düşlerde
Uçtuğum
Bazen yanıp kül olduğum
Anılarımda kızıl atlar
Damarlarımda rahvan
Gündüz gördüğüm ay
Üşümüş deniz
Yaprak dökmüş ağaç kadar dingin.
Ali Akın
Sayfasına sevgilerimi bıraktım şairimin.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta