toprak olmakmıdır ölüm kurtuluş mu
yoksa başlangıçmıdır sonsuz hayata
günahlarımızla yüzleşmekmidir
cennette adım atmakmı
inaçlarımızla yaşamak ölüme giden yolda kurtarırmı bizi
dünya hayatına dalmak kayıp mı
biraz önce sevdiğim bir dizide izledikçe bizi hatırladığım iki karakterin ölümle gelen vedalarını izledim
istanbul'lu gelin dizisinde esma sultanla garip beyin hikayesi
onlarca yıl sonra tekrar bir araya gelip evlenmişlerdi
birlikte yapamadıkları ne varsa hayata geçirip yapmışlar
son günlerinde mutlu ve huzurlu yaşamışlardı
ve birgün garip bey mutlu ve huzurlu bir şekilde
seni ben ömrüme can diye koydum da sevdim
seni ben gönlüme yar olsun diye sevdim
bir düş gördüm ikimize bir his doğdu içimize
bir baktım ki o gözlere ömürlük olsun diye sevdim
elinden tuttum ilk defa dudağın öptüm ilk defa
özledim, dilinden dökülen tatlı sohbetini,
özledim, küçük ellerinin avuçlarımın içinde olmasını,
dertleşmeyi özledim seninle, anlatacaklarım birikti dağ gibi oldu,
anlına buse kondurmayı, yüzüne yüzümü sürmeyi özledim.
sevişmeyi özledim, durmaksızın bıkmaksızın sabahlara kadar,
sana sitem ettiysem sitem sevgiden doğar
yokluğunun azı karar çoğu bünyeme zarar
kırdıysam kalbini çok özür diliyorum
bilmeni isterim ki seni çok seviyorum
bekledim seni yine sen yine gelmedin
hatırlarmısın bilmiyorum ben nişanlandım dediğinde
sana o an aklıma gelen ilk soruyu sormuştum
nasıl yakıştımı parmağına demiştim.
tabii bu kinayeli bir soruydu
insan kendini aşık olduğu kişiye ait hissederken
bir başkasının yüzüğünü nasıl takar demek istemiştim benim için bu hayattaki en büyük sıfat senin eşin olmakken
sabır kuyusunda bir damla suyum
bilirsin değişmez kurusun huyum
cana gelsede her türlü zulüm
uçsuz bucaksız tarlalarda başak açmış buğdaylar
içinde sen ve ben oturmuşuz el ele
kimse yok etrafta yanlız ikimiz yanlız sevgimiz
güzel gözlerine bakıp aşk dolu sözler dilimde
bir elim yanağında bir elim belinde
ELİNDE KALEMİ GÖZLERİ DALAR BOŞLUĞA
KAPTIRIR KENDİNİ TÜRLÜ TÜRLÜ DUYGULLARA
BİR MÜREKKEP DARBESİYLE BİR YAŞAMI ANLATIR
düşmanım olmuş sarı sonbahar almış seni benden
kaç mevsim geçmiş kaç bahar hasretinden yorulduğum
teninin tuzunu tattığım son gün kasımın bilmem kaçı
sesini son duyduğum gözlerini son gördüğüm ekimin
başı
döküyorum derdimi sana duygularımı şiirlerimle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!