Ne çok üzülüyor, ne çok ağlıyoruz. Dünyaya ne çok yaşlarla akıp; ne çok, ne çok kurutuyoruz… Gerçekten yaş döküyor, gidenin ardından kuruyor muyuz! ...
Düşünüp, düşünüp Unutuyor! çok çabuk unutuyoruz.
Ne kadar büyüyor ne kadar “Ol”duğumuz sözle doğrulu-yoruz… Kara kuyulara dönüp aynı karanlığa yeniden yeniden gömülüyoruz!
Evvel ahir hırsla ve durdurulamayan bir öfkeyle kan döküyor, kardeş kanına büyük bir iştahla susuyoruz…
Karga bile leşini saklarken, ayıbını saklayamayan, gelincikler gibi toprağın üstüne yayıyor… yayılıyoruz.
Her sey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün isigi yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her sey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye basladi duman topraktan;
Devamını Oku
Birdenbire vurdu gün isigi yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her sey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye basladi duman topraktan;