Tramvayda Rastladım Sana
Tramvay…
şehirle birlikte gürültülü bir nefes alıyordu.
Rayların üzerinde titreşen bir kalp gibiydi,
her durak bir nabız,
her iniş-biniş bir vedaydı.
Ben, sıradan bir yolcuydum o gün,
kalabalığın arasında kaybolmuş,
camdan dışarıya yağmur damlalarını izliyordum.
Sonra seni gördüm.
⸻
[Benim İç Sesim]
Bir çift göz,
bütün kalabalığı susturdu.
İnsan bazen yıllardır aradığı bir şeyi
bir bakışın içine sığdırırmış,
o an öğrendim.
Ne zamandır kayıp bir masalın
yarım kalmış kahramanı gibi hissediyordum.
Ve işte,
tramvayın metal kokusu,
yağmurun cama vuruşu,
şehrin uğultusu içinde
sen bana bir hikâyeyi hatırlattın.
Belki yaşamadığımız,
ama içimizde çoktan var olan bir hikâyeyi…
“Konuşsam mı?” dedim içimden.
Dudaklarım kıpırdadı,
ama sesim çıkmadı.
Kalabalık çoktu,
cesaretim azdı.
⸻
[Senin İç Sesin]
Baktım.
Öylesine değil.
Sanki yıllardır bildiğim bir yüzü
yeniden bulmuş gibi baktım.
Kelimelerim boğazımda düğümlendi,
ama gözlerim bağırıyordu:
“Ben seni tanıyorum.
Ya başka bir zamandan,
ya başka bir hayattan,
ya da hiç yaşanmamış bir düşten…”
İçimde bir ses dedi ki:
“Konuş! Şimdi konuş!
Yoksa bu an,
bir durak sonra bitecek.”
Ama ben sustum.
Çünkü insanoğlu,
en çok konuşması gereken yerde
susmayı seçer bazen.
⸻
[Benim İç Sesim]
Tramvay sallandı,
ellerimiz aynı tutamağa yaklaştı.
Sanki kalbimiz aynı ritimde çarpıyordu.
Rayların sesi,
ikimizin nabzını taşıyan bir şarkıya dönüştü.
Bir an,
zamanı unutacak gibi oldum.
Bir an,
şehrin bütün gürültüsü
sus pus kaldı.
Ama kapılar açıldı.
⸻
[Senin İç Sesin]
İnmem gerekiyordu.
Hayat, hep yarım kalışların
zorunlu inişleriyle dolu değil mi zaten?
Bir adım attım.
Arkamı dönmek istedim—
ama dönseydim,
o tramvaydan bir daha inemezdim.
Bir bakış daha bıraktım geriye,
sonra şehrin kalabalığı
beni senden kopardı.
“Belki bir gün,” dedim içimden,
“aynı raylarda yine kesişiriz.”
⸻
[Benim İç Sesim]
Kapılar kapandı.
Sen dışarıda kaldın,
ben içeride.
İşte dünya tam da buydu:
bir kapı aralığında,
bir nefeslik gecikmede
kaybolan ihtimaller…
Tramvay yoluna devam etti,
ama ben o raylarda takılı kaldım.
O günden sonra her binişimde
aynı köşeye bakıyorum.
Her durakta,
“ya buradan binerse?” diyorum.
Her kalabalıkta,
gözlerim seni arıyor.
Ve her inişimde
yarım kalmış bir masaldan iniyorum aslında.
⸻
[Son]
Şimdi biliyorum:
Tramvay, sadece bir araç değil.
Hayatın kısa rastlaşmaları,
yarım kalışları,
anlık mucizeleri için var.
Sen bir vagondun,
ben başka bir vagon,
ama aynı rayda çarpıştık.
Kısa sürdü,
ama ömrümün en uzun anı oldu.
Ve ben anladım ki:
Hayat bir tramvaydır.
Herkes iner, herkes biner,
ama bazıları—
yalnızca bir durak bile kalsa
seninle birlikte yolculuk etmiş gibidir.
Sen de bendin işte,
bir duraklık ömrümde
ömürlük hatıra bırakan yolcu.
Kayıt Tarihi : 19.8.2025 02:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!