Sen gittiğinden beri
Kalmamış ki gözlerimin feri.
Dostlar bunu söyledi.
Yokluğun ne kötüymüş
Zoruna gidiyor insanın.
Kumsallar da artık soğumuş
Ben,
Düşüncelerim bulanır gece yarıları,
Kusarım satırları harf harf.
Sen,
Okur musun bilmem
Ama ben yine de yazarım.
Eylüldün sen.
Ardından hazanı getireceğini bilerek,
O nadide yapraklarını dökeceğini bilerek,
Canımı alacağını bilerek sevdim.
Son sigaram gibiydin,
Şehvetle içtim senin zehrini.
Atılıp kör bir kuyunun karanlığında
Boğulmak nedir bilir misin?
Hiçbir şeyde yoktur korkusu
Azrail’in nefesini hissetmenin
Ölüm nedir bilir misin?
Gittiğinden beri bir hayli olmuş
Kapı numaram değişmiş farkında değilim.
Ben artık o bildiğin adreste değilim.
Gidişinin ardından çok sular akmış
Düşün ne kadar zaman geçtiğini
Afrika’nın bozkırlarındaki nehirler gibiyim
Gözlerin,
Neden bu kadar masum?
Cevap verebilir misin suallerime?
Seni sevebilir miyim?
Kabul eder mi ki yüreğin?
Bilirim iyi kalplisindir sen.
Rüzgar yağmuru getirir derler,
Bulutları takıp koluna.
Seni ne getirir?
Kahve fallarım da yalan çıkar olmuş.
Sen çöle düşen yağmur tanesi
Varlığa sahip olamadan yok olan.
Bir otuz beşlik açılsın
Geçen günleri yâd edelim.
Yansın duman sabaha kadar
Fonda Zeki Müren çalsın,
Yalnızlık olsun bu gecemin adı.
Gece yarısını çok geçmedi
Köşe başındaki bankta buldum
Suratını bıçak gibi kesen ayaza inat
Sıcacık olan ellerini.
Hoş sohbetlerimiz vardı, belliydi
Sabah güneşini birlikte seyredecektik
Vakit tamam gidebiliriz
Uçuşan yaprakların üzerinde
Bilinmez diyarlara.
Geç kaldık trenimiz kalkacak,
Tek kişilik kompartımanımıza girelim.
Diyarlar aşacağız ömrün yettiği kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!