dönülmez akşamın ufkundan
çekilip gidiyor güneşin kızılca ışıkları
pas tutuyor pencere önlerinde umutlarım
yıldız yıldız
yolsuz şimal gibiyim
kor değmiş karlar gibi
eriyorum
üşüyorum
tene ayaz vuruyor her güzergahtan
kıyametler kopuyor
sığ sağanaklarda renksiz sevdalara uğruyorum
nefesim azalıyor
gördüğüm rüyalar hep menekşe rengi
geceler boyu…
sağım- solum
önüm- arkam
tükenmenin hışmına uğramış
susması gereken ne kadar kopkoyu sebep varsa
kırılgan zamanların büyüttüğü ne kadar çaresizlik…
hepsi yanık kokusu soluyor
şehrin kaldırımlarına gömülüyor.
sokak aralarına düşüyor siluetim
kim olduğunu bilmeden
neler olduğunu anlamadan
çatlıyor aklımın duvarları
acizane
zihnimin karşı sahillerine
part-time gelgitler vuruyor
yok sayıyorum kendi tezlerimi
avuçta kor ateşi tutmaktan çok daha zor
fikrimin ince kıpırtılarını avutmak
gözlerin o acı intikamı olmasaydı keşke
içimin gizli siperlerinde
göz göre göre …
sıcacık bir köz gibi yanıp durmasaydı
lacivert bedenleri
redfer
Kayıt Tarihi : 15.12.2019 19:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!