Tekerlekli Vergi Dairesi

Önder Karaçay
2888

ŞİİR


84

TAKİPÇİ

Tekerlekli Vergi Dairesi

İstanbul dünya da trafikte bekleme süresi en uzun şehir oldu.

İstanbul trafikte bekleme süresine göre dünya da birinci olmuş.

Toplu taşımayı kaldıran ve herkes metro kullansın diye kısa mesafe otobüs hizmeti anlayışı bu konuda da iflas etti.

Sanayi sitesine kadar insan taşıyan metro bulamazsınız.

Yalnız alış veriş merkezlerine uğramayan tek bir metro yok.

İşte bu çelişki içinde bekleme süresi uzadı.

Bireysel otomobil ile taşımacılık anlayışı bu zulmü üretti.

Moskova metrosu yüz yaşını geçti. Her mahallede bir milyoner besleme siyaseti daha yeni metro yaptık diye övünüyor. Çünkü yutan holdingler minibüs satarak zengin olmaları gerekiyordu.

Metro ile taşıdığını alış veriş merkezlerine, otomobil ile taşıdığı her insana hem otomobil hem de dünyanın en pahalı yanıtını satarak her iki yöntem ile soygun devam ediyor.

Yaşanan zulmü bugüne kadar en başarılı şekilde betimleyerek yazmak bile bu zulmü bu topluma layık gören sermaye ve siyaset ortaklığı soygunun umurunda değil.

Vatandaş kanlı askeri ve sivil darbeler ile adeta toplumsal tepki iradesini kaybetmişti. On yıldır Türk ulusunu uyandırmak için çok uğraş verdim. Hatta ömrümü bu uğurda harcadım.

Çünkü bizim umurumuzda olmazsa soyguncuların niye olsun ki!;

Araba satan, yakıt satan, para satan, ithal mal pazarı alış veriş merkezlerinde mal satan hepsi küresel ve yerli işbirlikçi kodaman tefecilerin.

Dünyanın trafikte en fazla bekleme süresi kime yarıyor?

Yakıt satana.

Bedelini jim ödüyor.

Türk ulusu.

Caddeler, sokaklar, kaldırımlar, evlerin etrafı, oto park yerleri metal soygun araçları ile dolu.

Her evde iki üç araba olmaya başladı.

Kimisi zengin olmak için yatırım amaçlı aldığını söylüyor, kimisi annesi, babası ve çocuğu ayrı ayrı arabalar kullanıyor.

Bu bir zenginlik göstergesi değil görgüsüzlük ve soygun göstergesidir.

En büyük kaynağı enerji ithalatı için ödeyen bir toplumun böyle bir doğal kaynağı olmadığı halde bu tür bir yöntem ile dışa bağımlı hale düşürmek art niyetli bir çabanın ürünüdür.

Toplum ötekileşme tuzağına bu konuda da düşürüldü. Otomobili borç ile yasal tefeci bankadan alıyor, yakıtını da yine yasal tefecilik sisteminin bastığı karşılıksız para ile ödeyerek fonluyor.

Her marka aynı tekel soygun anlayışın üretimi olduğu halde bazı markalar daha pahalı olduğu için üstünlük satıyor.

Tümü aynı yolu aynı sürede bekleyerek gitmek istediği yere ulaşamıyor.

Bilinçli ve soyguncu siyasetin tuzaklarına düşmeyen insan yetiştirmek yerine biat ve itaat ile kula kulluk eden, soyguncuya müşteri olmayı yurttaş olmak yerine tercih eden bir toplum başka ne yaşayabilirdi ki!

Gelelim siyaseti hizaya getirecek çözümlere;;

Uyuyan her toplumu uyumayan ve uyutulamayan duyarlı bir insan uyandırabilir.

Bunun en başarılı örneği yüz yıl önce Mustafa Kemal Atatürk ile bizde olduğu halde bir önceki devletin sonunu getiren yöntemlerin uygulanmasına bu toplum nasıl izin verdi sorusu herkesin şapkayı önüne koyup düşünme, sorgulama ve gerçek ile yüzleşme zamanını yaşam zorluyor.

Her insan çabasının ve kararlarının karşılığını görecek.

Yüzleşme sonrası çözüm doğum yapar.

İnsanlık tarihinde bütün devrimler bu yolla gerçekleşti.

Özgürlük ve bağımsızlık meşalesini biri yakar. O meşalenin ışığı her karanlığı eninde sonunda aydınlık bir dünyaya dönüştürür.

Sorunun neden kaynaklandığı sorunun ne olduğunu öğrenen çözümü de kendi bulur. Çünkü çözüm sorunun yanında görülmek ister.

Zıtlığı iç içe geçmiş bir dünya da yaşıyoruz. Yanlış ve doğru veya iyi ile kötü birbirine karışmış gibi gözükebilir.

Uyanmış insan öz bilinç duyuncu ile kimsenin etkisinde kalmadan bu ayıklamayı yapabilir.

Soygun ekonomisi bu toplumun taşıması mümkün olmayan yüküdür.

İnsan dünyaya zalimleri zengin etmek onları cennette yaşatmak için yük taşımaya gelmedi.

Kötülüğe karşı iç cevherini kullanarak çareyi bulup hakikat etrafında toplanarak birlik beraberlik ve bütünlüğü koruma anlayışı ile her zulmün ve kötülüğün hakkından gelir.

Sahip bedelini ödeyendir. Sahip cebini bedel ödemeden dolduran değildir.

Asker biz, vergi veren biz, ölen biz, soyulan yine biz.

Bunun kararını veren ise bizi soyanlar ve soyduranlar olamaz.

İrade bedel ödeyen kimse ona aittir.

Yüz yıl önce ki Cumhuriyet devrimleri işte insanlığın en üst seviyesine layık bir muasır medeniyet yolculuğu devrimidir.

Kamu ekonomisi de tam bağımsızlık ve özgürlügün aracıdır.

Dini, milliyetçiliği siyasete ve ticarete alet edenler Türk ulusunu özelleştirme talanı ile esarete layık gördüler.

Kanlı askeri ve sivil darbeler ile bu soygunu yaptılar.

Dincilik ile duygu, madde güç düşkünlüğü ile ekonomik soygun yapıldı.

Buna destek veren herkes verdiği destek ve sağladığı fayda kadar herkes suçludur.

O zaman yüzleşme bitmiştir.

Yönetimi partisiz, aracısız, ideoloijisiz*, dış müdahale olmadan kolektif akla teslim eden devrim yapma zamanı gelmiştir.

Anadolu da yaşamak dünyanın başka bir yerinde yaşamaya benzemez. Huzurun bekçisi Türk yurdudur Anadolu. Layık olanı bağrına basar.

Ekonomide soyguna bankacılık, enerji, teknoloji, iletişim ve gıda gibi büyük sektörlerde kamulaştırma ile küresel soyguncu tefecilerin ve yerli işbirlikçi kodaman tefecilerin gücü azaltılması ve tehdit olmaktan çıkması gerekir.

Her siyasi parti bunların etkisi altında bizden yetki almaması gerekir.

Yurttaş olmak birlik beraberlik içinde bütünlüğü korumaya yönelik gerçek gücün kim olduğunu hukuk içinde direniş ile ortaya koymaktır.

Yurttaş en üst iradedir.

Tekerlekli vergi dairesi ithal otomobil sektörü ve ithal yakıt akaryakıt istasyonu vergi dairesi ile birlikte insanımızı soyup soğana çevirdiği gibi dünyada trafikte en uzun bekleme rekoru ile israf üreterek adeta yaşamı da felç etti.

Bir otomobil satın alan birini üretene, birini satana, birini devlete birini de eğer kredi borcunu ödeyemez ise yasal tefeci bankaya alıyor.

Akaryakıta ödenen vergi toplam ödenen tutarın büyük bir kısmını oluşturuyor.

Tek yetki temsilin vatandaşı biat ve itaat ile kula kulluk dışında birde bu yöntem ile soyguncu sermayeye müşteri yaparak vergi toplama zulmü var. Halkın soyulması gibi bir derdi ve sorunu hiçbir zaman olmadı.

🔹Önder Karaçay 🔹

*Anadolu gibi jeopolitik ve jeostratejik bir vatanımız varsa bölücü ideoloji ve siyasi partiler ile devlet yönetmenin ağır bedelini ödersiniz. Bütünlüğü korumak için siyasi partiler kapatılması gerekir. Partisiz aracısız müdahale olmadan ulusun kendi kendini yöneteceği irade devrimle ortaya çıkacaktır. Emperyalizmin belini kıracak olan budur.

Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 10.12.2025 17:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


▪️♾️ TÜRK ♾️▪️

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!