Şehir sustu, gök renkten düştü ansızın,
Soluk bir griye döndü tanıdık çehreler.
Yeni yollar çağırır usulca,
"Hazırsan,"
Der gibi bir ses, uzaklara
doğru eser.
Duvarlar bilir geçmişin ağırlığını, evet,
Her çatlakta bir fısıltı, her gölgede bir dün.
İnsan yükünü bırakır,
anılar emanet,
Ama rüzgârın sesi,
hep özgür, hep gür...
Bir valiz, içinde birkaç soluk anı katlı,
Özenle seçilmiş, taşınmaya değer ne varsa.
Yer değiştiren
hikâyeler içinde, saklı
Bir umut belki, ya da
kapanmamış bir yara.
Giden mi yeni olan şimdi, kalan mı eski?
Bu sorunun yankısı vurur kaldırıma.
Dar sokaklarda kaybolur
cevabın sesi,
Sadece rüzgâr fısıldar
yol ayrımına.
Tebdil-i mekan... sadece yer mi değişir?
Yoksa ruhun kendisi mi arar yeni bir ten?
Şehir arkamda suskun,
gökler renksizleşir,
Özgür rüzgârla yoldaşım
şimdi, sadece ben
Kayıt Tarihi : 15.4.2025 12:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!