yıllar sağnak gibi günden geceden
duyulmadık , görülmedik ne var ki
keşkelere kalan zaman
rüyaya dalmış biriken hayatlardan
koparılmış hatıralar
Suçluyum hakim bey
Biliyorum,
uyumalıydım ......o gece
O gece ....
Yıldızları teker teker sayan bendim
güneş doğar elbet sabahların şanına
bir gürültü kopar belki yeryüzünün alnında
bilsem ki niceleri gidince gelir
o an duygu seli doğar inan ki göz yaşlarım da …..
gitmek var mıydı hüzünlü bir yolda, sırılsıklam yağmurda toprak kokarken çiçekler
Dün
Biraz kahpelik aradım
Yarım kilo kalleşlik
Koşturdum pazarın bir ucundan bir ucuna
Rastlasaydım
Az birazda soytarılık alacaktım
Eteklerde yamaçlara bıraktım mor gülleri
Bilir misin karanfil neden güzel
Kırlar niye renkli
Bozkırın gölgesinde bir kırat
Eyy Tanrım,
Varlığın hep üç kelimede saklı
Acılar verirsin
Sabırlı ol
Ilgar dağı bizim yaylaya bakar
Kışın kar borandır yazın da rüzgar
Seyrine doyulmaz dumanı çöker
Var git duman yol ver koma yolumu
Dünyalar sen,
Sen dünyada bir liman...
Ben ,
Gezgin,
kızgın çöllerde,.... bedevî
Bugün varsay ki son günün
Yarın elveda hayat ...
diyeceksin aniden
Vakit ...
tam vaktidir şimdi
I
Kırık bir yaz düşüyor kanatlarına
Solgun ve titrek dururken dalında
Ömürler yaslanır …
düşen yaprak gibi toprağın serinliğine
"Bir Ömür..."
Şiirlerinizi lütfen, Taylan Bey... açık tutun ki okuyalım hiç değilse...