Tavan Manzaralı Yer Yatağı
Yatağa uzanmıştı.
Bu köşeye kim serdi bu yatağı? Neden burada? Hangi düşünceyle, hangi hisle?
Pencereye uzak, ama koltuklara ve tavana yakın.
Manzarası tavan olan bir yalnızlık içindeydi.
Zihni bir film şeridi gibi akıyor, her kareye nefretle bakıyordu.
Bazı sahnelere uzunca takılıyordu; bazılarını ise delip geçiyordu gözleri.
“Ne anlamsız, ne saçma bir hayat yaşamışım,” diye geçirdi içinden.
Kendisini acımasızca didikliyordu — aç bir tavuk gibi, pisliğin içinde anlam arayan...
Her sahneyi lime lime etti önce, sonra parçaları tek tek birleştirdi.
Kendini yargıladı, aşağıladı, lanetledi.
“Zevzeksin sen!” dedi kendine, “Adam olamadın hiçbir zaman.”
Küfre batmıştı yıllarca, kendini inkâr etmişti; eksiklerini saklamak uğruna hakikati örten bir perde çekmişti gözüne.
Şimdi o perdeyi kaldırıyordu.
Ama geç miydi?
Henüz bilmiyordu.
Kayıt Tarihi : 28.7.2025 13:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!