Sıcak bir haziran günü
Oturmuşum yörük çadırında
Hafif rüzgarın esmesi
Serinletiyor az da olsa bedenimi
Çadır da fatma bacı gözleme açarken
Karşımızdaki havuz da çoluk çocuk suya dalarken
..
yarı aç yarı toksan ay başı gelmediyse
aldığın yüzde beşin yeri çoktan belliyse
yıllardır giydiğin ayakkabın delikse
şükret hadi Memurum başına ne gelirse
hanımının mantosu üç yerinden bölükse
evinin sahibi de kira diye sövdüyse
..
Yaşamın yorgunluğu içimizde kor
Herkesin istediği serince bir koy
Hülyayı gerçek yapmak elbette ki zor
Ama bunlar seninle var olur Yayla
Hayatın depreminde yorgundu gönlüm
Bir yaprak dökümü yaşardı ömrüm
..
Tertemiz bir sayfa açar, yeryüzüne serilince;
Minik paraşütler gibi, gökten yere inen karlar...
Bembeyaz gelinlik olur, ağaçlara sarılınca;
Döküldükçe ince, ince, dallara duvak takarlar...
Penceremin pervazına, vurdukça kar taneleri;
Açılan pak sayfaları, doldurur tüm haneleri...
..
Anılar beni, çocukluğuma aldı götürdü
Çıt! etti pencere,sandım Gulyabanidir
Ninem gaz lambasını yine söndürdü...
Gaz kuyruğu var yavrular,uzun,incedir.
Bir anda aydınlandı, ışık doldu odamız
Yatın dedi ninem,traktör ışığıdır söner
..
Bir merhabayla girdi hayatıma
Aylar öncesi bir bahar gününde
Bahar bitti beyaz gitmedi
Yaz geldi tatile gitti, tatil bitmedi
Hem sıcakta kavruldum yaz boyunca
Hem de hasret kavurdu yokluğunda
..
Böyle Olmamalıydı
Bilseydim beni sevdiğini
Belki o zaman uyuyabilirdim yatağımda
Her acıklı şarkıda ağlamazdım
Üzülmezdim iki sevgili gördüğümde
Sözlerde derin manalar aramazdım
Belki gülerdim o zaman bana gülenlere
..
Bir dilek tuttum bu bahar
Doğa yeni yaşama merhaba derken
Ağaçlar çiçeklenmeye başladığında
Yapraklar yeşerdiğinde
Hep onunla olacağıma
Yüreğinde olacağıma
Yaz geldi tatil başladı
..
Döndükçe dünya,insanların başı dönmekte.
Menfaatler arttıkça,hırslarında,
Gözü dönmekte...
Basit bir varlıkmışız gibi,
Kim vurduya,körü körüne
Her geçen gün,kalpler umutlar sönmekte....
..
Yine bir temmuz günü hava sıcak mı sıcak
Akdeniz güneşi yine bıktırasıya cömert
Kuşların cıvıltısı doğal bir senfoni sunmakta
Uzun saçlı dilberin başı uçuk oğlanın omzunda
Piyangocu sahili kolaçan ediyor bağırarak
Yolcular kalkışa hazır motora koşuşmakta
..
Okumayı yazmayı,
Ögreten ÖGRETMEENİM,
Türkçeyi.MATEMATİGİ,
Bana ögreten ögretmenim.
Okul kurallarına,
Uymayınca kızarsın,
..
Uzun bir tatil gününün sonunda
Balkondan körfeze bakıyorum
Yorgun güneş yavaş yavaş batmakta
Bitkin de olsa durmak yok ona
Dönen dünya ile başı belâda.
Kırlangıçlar ötüşüyor uçuşarak
Marmara'dan esen meltemle
..
Biri çıkıp Söylese
Güzel bir dünyadayız
Bak bugün Tatil
Sahil..Deniz...Çiçekler Kuşlar
Yaşıyorsun ya bak çevrene
Bak sevecen gözlerinle
Senin gibi herkez sevgide
..
Bu tatilde
Temmuz ayının yürekleri yakan bu sıcaklarda eşimle birlikte kiraladığımız bir bahcemiz var bu bahcede neler yok ki neler yetiştirmedik ki
Semiz otu(pırpır)
Roka
Dereotu
Biber
Marol
..
Eski zamanlardan kalma bir sevda sanki bu
Tadını bir yerlerden hatırlar gibiyim
Unutmuşum ya, uzun zaman olmuş
Şimdi kendime gelmiş gibiyim
Huzur varmış, bir yerlerde saklı duruyormuş baksana
Bir kıvılcım bekliyormuş bizden
Anladım, ben aşksız kalmışım uzun bir zaman
..
Ayrıldığımız yere sordum seni
Güneş doğarken bir tatil sabahı
Orada hala sen yoksun
Hep seni aradım
Yoksun
Sen hala yoksun
Ama gözyaşlarımda dolusun
..
Bekliyoruz bayramda
Çocukları,
Torunları alıp
Gelin damat
Gelirler belki…
Biz yapalım Bayram yemeği
..
İtalya'da Pizza kulesi
Masamda sıpagetti
Venedik'te gondol sefası
Seni anlatamıyorum İstanbul'um
Fransa'da Eyfel kulesi
Kadehimde enfes şarap
..
O üç ana için takvimler 6 Mayıs 1972’nin üzerinde dondu…
O sabahta Ankara’ ya güneş doğdu…
Ama o sabah 3 ananın yüreğindeki güneş bir daha doğmamak üzere battı…
Deniz Hüseyin Yusuf yoktu artık…
Yüreği güneşsiz bırakılan analarından UTANIYORUM!
Gözlerini kırpmadan, 8 yaşındaki çocuktan 80 yaşındaki nineye kadar tecavüz edenler, bizler evlatlarımızı koklamaya kıyamazken töre uğruna gencecik kızlarını öldürenler, dedelerin ninelerin üç kuruş emekli maaşlarını çalmak için yaşlı insanları katledenler, kolay para kazanmanın açgözlülüğüyle körpecik bedenleri
..
Gökkuşağını tut, sende yakala
Kardeş gibi sevip, dost ol kucakla
Kemer’i unutma,kalbinde sakla
Denizi bir başka, havası başka
Kemer’de düşersin, divane aşka
..