"Hatırlarken seni...
Saatlerin günü ve dünü unuttuğu güneşin ardından
o etrafı karlı bacası sabahlara dek tüten memleketimin
en uzak düşlerinin ıraģ ın da
anladım ki
sana hala yakın düşlerle uyumak tam bir saçmalık
''.......,Eskiden; daha aydındı,karanlıklarımız..''
Sen ne kadar güzelsin
Ve bir o kadar da özelsin
Yok ki sen gibi kokan
Yok işte sen kadar bu aşka yakın
Desem de inanma hep laf ;)
Hep içimiz de bir daha yenilenmeyecek olan eskilelerle büyüdük
Ve eskidikçe de eksilttik ne cok yarınları
En sonun da da anladık ki
Hayata aynı gözden eskisi gibi bakamazmış insan
Zaman yolundaki yürüyen merdivenlerden
sen adımını atmasan bile
İtler sokaklar da üşürken
Rakı kokardı o gün odalarım
öyle sıcaktım ki
İşte o an da unuturdum tüm soğuğu
Ve net duyardım sağır yanımdan aşkın sesini
Sonrasın da ise hemen gidip bir aynadan bakıyordum o gözlere..
..._Ne güzel gülüyorsun çocuk_
Her gülüşün aynı rutinle mahvediyor siyahları
Ne güzel
Koca dünyanın onca rengini
bir gülüşün de görebilmek
Şu an -_- şimdi
bardağım taşkın bir şehir gibi
Bilmez susu pusu
Bir kuru kalabalık ortasındayım ki
Anlatamam
en kara da bile bir gölge gibiyim sanki
Dilime sürdüğüm sanki başka bir memleket
Uyumadan...
..., bir melek dualıyorum sana
gelip konsun o kirpiklerinin karasına
ki;
maviler getirsin benden sana
Bu savuruk sözlerden ayrı
Ayrılık hariç;
Her şey olabilirdin
' Şu gül kurusuyla dolu sayfalarımın arasın da! ..'
Meğer;
Bir rüzgarmışsın
Güneşin başına mussallat
Bak ufaklık
İnsan bir yaşlanınca ölmez
Çünkü ölüm yaştan anlamaz
Yaşarken de ölen çok bu dünya da
Kimi bizi öldürendir
kimini de biz öldürmüşüzdür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!