Hüzün çarkının dişlileri arasında öğütülmekte yine gönlüm.
Puslu gözlerimle seçemediğim satırlara eklemeye çalışıyorum çalınmış umutları.
Taşı özgürlük adına sıkan eller gibi bırakmıyor acıyı yüreğim.
Aklıma gelen her şey gözyaşı diye akıyor içime.
Çaresizlik mi bu kulaklarımda çınlayan ses yoksa sabır için olgunlaşan bir uğultu mu?
Üstüme düşen her gölge bir yük, nasırlı omuzlarımda…
Satır aralarına sıkışan bir feryat defnediliyor tarafımca, sitemler mezarlığına.
Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Devamını Oku
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Her şey beyhude..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta