Bir yanın baştan aşağı panayır tozu
Bir yanın şehir bulaşığı
Telaşlı parmakların çok şey anlatsa da
Deve yüküyle sırlar saklıyor gözlerindeki karanlık
Ama yine de sormayacağım hiçbir şey
Çünkü aşk, sır limanlarından demir alır…
Süngümün ucunda rüzgarlar savrulur
Kurur ellerimde zalimin kanı
Kurşunların ardında sürüklenir düşüncelerim
Kulaklarımda çınlar yeryüzünün uğultusu
Bulutlar düşman,
Sevemedim geceleri karanlıkları
Tek başına yalın baharları
Ben ne vakit açsam böyle narin
Yıktım bütün duvarları...
içimde sırlı bir ayna cesaret
yansıdıkça insanlar parçalanıyor
içimde taze bir gül gelecek
büyüdükçe insanlar sararıyor
KISKANDIKLARIM
Ne güzel şarkı
Senden bahsediyor her notasında
Ne güzel siir
Seni anlatıyor her mısrasında
Gidelim gidelim
yollar çeker bizi
Kaçalım kurtulalım
cepheler tutar bizi
Küsme kaderine,
kahretme dostum
Gardırobumun kenarındaki örümcek
Korkma benden sana bir zarar gelmez
Sen yeter ki her seferinde hatırlat bana
Her yerde yaşamanın mümkün olduğunu…
Defter kağıdını sıra arkadaşımdan alırdım
Pastel boyaları da önde oturan kızdan
Boya getirmediğim için ayakta beklerdim bir müddet
Sonra oturup resme başlardım
Herkes Atatürk'ü çizerdi,
-haziran'a-
Daha fazla sevmeliyim seni
Yağan yağmurdan, tomurcuklanan ağaçtan
Daha fazla hüzünlenmeliyim akşam üstleri
Batan güneşten, eriyen aydınlıktan…
işte yine kıpırdadı şuramda
mavi bulutlara sevdalı serçe kuşu
uçmak ister sanki pencereler kapalı yazık
bütün oksijenini tek başıma tükettiğim odada
aksetse de taze mayıs güneşi
kırık kanatlarıyla uçamıyor kuşlar artık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!