İstanbul’u ağlıyor gözlerim.
Oturmuş uzak bir kentin,
Yabancı insanlarıyla;
İstanbul’daki yıllarımı özlerim.
O canım kentte,
Yalnızım yalnızlığım kadar,
Sessizim sessizliğim kadar,
Garipliğim var, dertlerim var.
Nasıl anlasın beni,
Benden uzakta kalanlar.
Hem ağladım hem güldüm
Yaşıyor sandılar beni
Dünya o kadar kalleş ki
Yaşarken çoktan ölmüştüm..
Kapat gözlerini…
Bir bahar yarat imgelerinde.
Karakış olsun mevsim fırtına, tipi, kar…
Kızgın güneş, deniz ve kum,
Kumlarda sere-serpe sevdalılar…
Düş kurmak ne güzel,
Açılır kapanır kapılar:
Koridorlara, bahçelere, odalara
Aydınlık pırıl pırıl, yada kapkara…
İstanbul başkadır,
Başkadır Ankara…
Kapılar açılır kapanır,
Bu sahilleri
Kumsalları, bu koyları bilirim kaptan.
Çocukluğum, gençliğim bu yerlerde geçti…
Sen tanıyorsun beni.
Tut teknenin dümenini…
Bilmediğim uzak denizlere götür.
Şiir yazmak geliyor içimden
Bir şeyler yazıyorum…
Yazıyorum ya...
Şiir mi yazdıklarım
Bir gıdım tadına bakmalı,
Düşünmeli, dalmalı en derine.
Soyut kavramlar gelir aklıma
fiziğin kızgın objelerinden ötelerde
bulurum kendimi..
Bir konçetonun inen çıkan
Akıl gücünüz
Fiziksel gücünüze
Mecbur bırakmışsa sizi,
Aklınız bilmiyor demek
Kişisel kimliğinizi…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!