Rahmetli Hacı Reşat Yurtkulu
Bir anısını şöyle anlatıyordu
Bir Ermeni komşumuz vardı
Ramazana çok saygılı davranırdı
Kesinlikle açıkta yemek yemezdi
Bu hususu çocuklarına da tavsiye ederdi
Sevgi afakını sarmış bir rüzgâr
Esince titretir gönül tellerini
Gurbette olanın hali nicedir
Arayıp bulamaz bir tren garını
Gönül çeker beni sılaya doğru
Saçlarıma ak erken düştü benim
Yani saçım başım kırçıllaştı benim
Bu yolun sonu ağır ağır belli oldu
Bu hayattan ders alman gerekir benim
Beyazlaştı Siyah saçlarım benim
Sahipsiz kaldı benim köyüm
Köyde ezan sela okunmuyor
Çoğu namaz kılmasını bilmiyor
Sahipsiz kaldı Benim Köyüm
Artık ekeni yok biçeni yok
Örsle Dövüle, Dövüle, Şahsiyetimizi Bulduk!
Böylece tarihte, yeniden konuşulur olduk
Bizler geleceğimizi; Bu yollarda gördük
Örsle Dövüle Dövüle, Şahsiyetimizi Bulduk!
Bizler Büyük Davalar peşinde koşarken
Şiirleri kitaplara sığmayan arkadaşım
Tirandan sana selam olsun ey! Kardeşim
Ülküdaşım, Gönüldaşım, Mümin Kardeşim
Şiirleri Kitaplara Sığmayan Kardeşim!..
Vatanımızdan ayrı düştük, gönülden ayrı düşmedik
Bak kardeşim; Saman alıyoruz, SIHA satıyoruz
Patates, soğan, sarımsak, alıp, İHA satıyoruz
Düşmanlarımızın gözüne, onun için batıyoruz
Saman, soğan, arpa, alıp SIHA ve IHA satıyoruz
Kimse bakmaz; Bu Hükümetin harp sanayiine
Ey bayan başına al şamiye
Başı açık sakın girme camiye
Bana Diyeceksin ki niye
Burası Allah’ın c.c. Evi
Bak Burası bir camidir
Sanma ki bir tek dünya dönüyor
Ne dönenler var ne dönekler
İnsanın dönmesi bir acayip olur
Bu döneklere bile şaşar sinekler
Dünyanın dönmesi kendi ekseninde
Şan’ı şöhreti bulunca günü,
Geçmişi unuttuk, yani dünü.
Nasıl izah edeceğiz bunu?
Şan’ı şöhreti bulunca unuttuk dünü.
Mal bulunca bırakıverdik ahireti,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!