Tahattur Şiiri - Yorumlar

Birbirlerimize nezaket icabı sayın diye diye bihâl olduk bırakın onu bunu da kendiniz fikir üretin ama doğru ama yanlış...Nasıl olsa bir dost çıkar yanlışımız için bizi kabalaşmadan uyarabilir...

Herkes bişeye sığınıyor, ben de yaşlılığımı mazaret gösterip, beni mazur görün diyorum...Edebiyatla şiirle uğraşmak, daha önce bazı sebeplerden vakit ayıramadığım uğraşım ve yaşam biçimim...Benim için bir nevi terapi herkes bi şekilde ilgileniyor...

Şiiir nasıl güzel söz söyleme sanatı ise yorumlarda da latafet olmalı...Burada antolojide konumuz edebiyat ve şiirse, bunu işin cılkını çıkarmadan, yolu yordamıyla yapmakdan kimseye zarar gelmez...

Bazen fıkralar anlatılıyor, şairler bizlere gerek kendi şiirlerini gerekse beğendikleri şairlerin şiirlerini tanıtıyorlar işte ne güzel...Şaka olmasın mı elbette olsun ama, alay edercesine herkesin birbirini iğnelemekten, incitmekten zevk aldığı bir nadanlık olmadan...

Leyleğin de ömrü lak lakla geçiyor...

Benim yaklaşımlarım size çok ciddi gelebilir, tavsiyelerimi ya da beklentilerimi diyelim ilk okul seviyesinde, sade tatsız tuzsuz bulabilirsiniz...
Eğlencenin gırgır şamatanın olduğu yığınla yer var...

Burada biraz da edebi yorumlar görmek isteyenler çoğunlukta sanırım...

Bu yüzden kullar kullardan memnun kaldığı zaman Allah da kullarından, peygamber de ümmetinden hoşnut kalır. İşte, aslolan güzel ahlaktır.

Benim sözlerimden incinen varsa hakkını helal etsin...
Ne hikmetse her yerde olduğu gibi burada da, bir yarış var.
Herkesin gönlüne göre yaşamasını diliyorum. Sevdikleri ve sevenleriyle sağlık ve huzur içerisinde. Baki selamlar.

Arap Naci; Benim İnadığım Allah (cc) ın Kitabı olan kur'an da ve Son Nebisin Hadislerinde sizin dediğinize benzer ne bir ima ne bir işaret ne bir sarahat görmedim! Tam tersine ; 'ALLAH İÇİN SEVİNİZ VE ALLAH İÇİN BUĞZEDİNİZ!'
'İÇİNİZDE HAKKA ÇAĞIRAN BİR TOPLULUK BULUNSUN! ONLAR FELAHA ERENLERİN TA KENDİLERİDİR!'

'HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSANLAR DİLSİZ ŞEYTANLARDIR!'

'YERİ GELDİĞİNDE ZALİMLERE KARŞI HAKKI SÖYLEMEYENLERİN AĞZINA AHİRETTE ATEŞTEN GEM VURULACAKTIR! manasında ve mümasili olan Ayet ve hadisler onlarca, hatta; yüzlercedir! Ama sizin o taraklarda beziniz olmadığı için bilmemeniz normaldir! Sizi kınamıyorum fakat böyle konunun cahili olarak kalmanızı da tasvip etmiyorum! Lütfen Allah'ın bizim için gönderdiği Son Hak kitabını geniş bir tefsirden mesela; İbn-i kesir veya Seyyit Kutubun tefsirinden enine boyuna bir tahlil edin! Buna ilaveten; İlk devlet reisi olan Hazreti peygamber (sav) hayatını ve bu konulardaki hadisleri Kütüb-ü sitteden ve hadis külliyatlarınadan bir tahlil edin! Bunlar da yetmezse; İmam-ı gazali ve Bediüzzaman Said Nursi Gibi meşhur alimlerin bu konudaki beyanlarına bir atf-ı nazar edin! Bilhassa da bu asrın müceddidi ve en yetkili müfessiri olan Bediüzzamanın' Emirdağ Lahikası isimli eserin ikinci bölümündeki bu konuyla alakalı geniş tahlillerini ve tatmin edici izahlarını bir güzel irdeleyin! Yine tatmin olmazsanız; Size başka ilmi, dini ve mantıki delilleri çoğaltıp takdim ederek yardımcı alacağıma söz veriyorum! Dedim ya arkadaşım; Ben senin son ve sonsuza kadar gülen bahtiyarlara dahil olmanı temenni ediyorum! Tabii ki bu büyük mükafata layık isen?

Hayırlı çalışmalar.

Bakın Sayın Banya tunga hanımefendi ne diyor.
Kaldı ki, okur bu durumun tanmamen dışında biri olarak şairin ne demek istediğini çok ta fazla bilemez anlayamaz... Diyor haklıdır bence.

Şiirler didiklenerek, manasını kaybeder...Şiirlerin bir görevi de düşündürmek merak uyandırmakdır. Anlatmak istediğim sadece, Bade kelimesinin türkçede içki anlamında olduğu ve özellikle şiirlerde mecazi anlamda kullanılabildiğidir...

Bazı şiirler ham pamuk gibidir
Önce yıkamak sonra vb.ister
Bazıları yıkanmış atılmış pamuk gibi
Bazıları bükülmüş hazır ip gibi
Bazılarıda örülmüş oya gibidir.

Allah u alem.

Şiir anlama fırsatı vermiş midir vermemiş midir?
Şiirdeki şarap kelimesinin manasını âşk şarabı olarak anlayan var İngiliz şarabı olarak anlayan da var.
Ne yazık ki İngiliz şarapçıları çoğunlukta.:(Vesselam.

Hatlar karıştı yanlış anlaşıldık galiba.
Gösteriş için teşekkür etmekten Allah a sığınırım.
Bu düpedüz münafıklığa girer vesselam.

üzümler salkım saçak sallanıyordu.dağ başında,insanoğlunun mülkiyetinde değildi.

Yaratıcının mülkiyetinde idi.O halde Allah ile kul arasına kimse giremez.

Ulu orta gösteriş olsun diye teşekkür edilmez.

Sayın Feyzi Kanra.:)

Üzümü yiyipte bağcıya bir teşekkür yok mu yani ablacığım.?
Galiba haklısın.:(

Bâzen kuş gribi , bazen de kene ;
Mikrop saçıp dolaşıyor avene...
Çaresi yok , tuttuğunu alıyor ;
Kâr etmiyor ilâç , mutlaka dene...

Şu günler , nedendir, bütün hıyarlar ;
Çok zehirli , miğdeleri oyarlar ...
Bir kızılın parmağı var bu işte ;
İnsanları öldürür , zevk duyarlar...

Kırdı Avrupa'yı ; hıyar , domates ...
Sanki o yerlerde dolaşır hades...
Dinsiz , imânsızdan ; her zarar gelir ;
Bu tip komplocuya, yaşasın kodes...
PKK parmağı , derim kesinkes...

Haşim'e göre; şiirin dili 'nesir gibi anlaşılmak için değil, fakat duyulmak üzere vücut bulmuş, musiki ile söz arasında, sözden ziyade musikiye yakın'dır. Bu dil bir açıklama vasıtası değil bir telkin vasıtasıdır. Şiirde önemli olan 'kelimenin mânâsı değil, cümledeki telaffuz kıymetidir' Şiirin anlam bakımından açık olması gerekmez. 'En derin ve en müessir (tesirli) şiir herkesin istediği tarzda anlayacağı' şiirdir. Şiirin doğduğu yer şuuraltıdır. Konu ise sadece terennüm için bir vesiledir.


Şair bize istediğimiz gibi anlama fırsatı vermiştir,Sayın Feyzi Kanra.

Bağını soran yok? :)