Güneş bir mızrağın ucundaydı batı ufkunda
Ufuksuz dağların eteğindeydi geceler
Çok uzak bir çölde kum içiyordu bir yılan
Çok uzak bir sahilde şimşek çakıyordu
Bir adam oturmuş suya bakıyordu
Mızrap hep aynı tele vuruyordu aynı türküde
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık



