Omuzlarımı kısmış, adımlarım kararsız… Sokak ıssız ve kimsesizliklerle dolu… Uzaktan geçen bir köpek yavrusu dizleri çarpık, kemikleri çıkmış derisinin üstüne, zorlamasına yürüyüşte kaldırım taşlarında…
Körlemesine bir sokak lambasının ışığı omuzlarımda, ayağımın ucunda bir elma yumrusu az sonra belki ezilecek
Ellerimi paltomun cebine sokuyorum, nemli hava buz kesmiş avuçlarımda…
Yoldaki sessizliği bozuyor dudaklarımdan düşen Kayahan cümleleri ve de şarkının tınısı…
Yalnızlaşmış düşünceler yuvarlanıyor zihnimde… Birazı endişe, birazı korkulu düşünceler, ardından sırtımdan belime doğru yuvarlanan ter damlaları süzülüşleri, garip bir yalnızımsı yolculuk bu…
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;