Sükûtun Feryadı Şiiri - Yakamoz Astana

Yakamoz Astana
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sükûtun Feryadı

Sükûtun Feryâdı

Hiç sükût ile çırpındın mı ey gönül?
Hiç, en ziyâde aid olmayı murâd ettiğin diyârda, garîb mi hissettin kendini?
Kalbin, sînesine sığmayınca derin bir ah ile susmak, ne garîb hâl değil midir?

Pekâlâ, dönülmez bir yola revan oldun mu hiç?
Ki o yol, her köşesinde pusularla dolu,
Lâkin sen, bir lahza dahi ric‘at etmeyi hatırına getirmezsin.
Dağ gibi ummanların ucunda, aslında varılmaz bir menzil görmedin mi?

Bedenim, ruhuma dar geliyor artık;
Zîrâ bu cihan bunca insana dahi mekân olamazken,
Biz niçin kendi cesedimizde dahi mahbûsuz, bilmem…

Nefes alırım amma sanki yıllar evvel, o son nazarda,
Son nefesimi de verdim.
Tekrâr etmek beyhûde idi belki de,
Lâkin niçin bu kadar çok sevdim, hâlâ bilmem…

Hıçkırıklarımın işitilmesinden hicâb eder oldum;
Belki de hiç sevilmedik, kim bilir?
Artık pek yorgunum — çıkmaz bir sokağın girdâbında savrulmaktayım.
Ellerim yaşlarımı silemez,
Zîrâ ellerim öyle ıslandı ki, ben böylesi bir yağmur görmedim ömrümde.

“Neden?” demek dahi istemem artık;
Zîrâ boğazımdaki düğüm, kelâmlardan ziyâde canımı acıtır.
Beynimin uyuştuğu o hâlde, kaybolmak arzûsuyla yanarım.

Ve bil ki en beteri şudur:
Sonunu bildiğin bir hikâyeyi,
Yine de bir lahza daha yaşamak için
Gözünü kırpmadan seyreylemek…
Bir kaşı, bir gözü…
Ve o bakışta mahvolan bir ömür…

Yakamoz Astana
Kayıt Tarihi : 31.10.2025 22:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Hikayesi:


Ne tam gidilebilen ne de kalınca huzur bulunabilen bir yerde sıkışıp kalmanın ağırlığı… İnsanı en çok sessizlik değil, kararsızlık yorar; çünkü kalbin nereye tutunacağını bilemez. İşte o anda, kelimeler değil, yürek konuşur — titreyerek, ama dürüstçe.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!