.......oysa ki;
dolup taşan bir romandı özlemek...
.........
Süheyla Güney Avcı
Puslu bir kış
Ve puslu bir günün ortasına oturmuş bir çocuk...
Buğulu gülüşlerinden dağılan hüzün sarmalıyor havayı.
Ayaklarının çıplaklığına dokunan ayaz,
Yüreğinden gözlerine vuran bir sitem yangınına dönüyor.
Parmak aralarında soğuğun yapıştırdığı acının kurumuş kirleri,
Söker atarım seni anımsatan bu şehri..
Gıyabında çıkmış tüm kararları eyleme çevirir,
Köhnemiş özlemleri yakarım yüreğimde...
Keskin bir acı uğuldar geceme;
Ömrüme sessizce saplanıp, acıta acıta sıyrılan...
Fesleğen kokuları seni taşır hayallerime,
Sanırsın ki gülüşlerinin ardı boş ve anlamsız...
Sen bilmezsin; zulası küfür günah şiir yangını
Zulası güneşin doğuşuna sevdalı
O gülüşler ki bir avuca ağıt, bir avuca türkü durağı.
Sen bilmezsin...
Süheyla Güney Avcı
Sessiz çığlıklarının denizinde boğulan çocuklar
Savaş bir oyun mu?
Yoksa;
Oyunun adı savaşmıydı?
Asla öğrenecek yaşa, varamadılar.
Göğe baktıklarında, kuş yerine
Yılların parçalanmış düşleri dinleniyor
Hüzünlü gözlerinde.
Sesinde kenarları aşınmış bir şarkının
Dönüp duran namesi.
Oysa ki sevdalarımız gökte ki ay
Yerdeki okyanus oldu kimi zaman.
SEVDALI
Kusursuz yaşanır acılar
Kusursuz...
Gülüşünden süzersin ağılanmış düşleri
Gecenin karasında demlersin sesssizce...
Sevdamız Kaçaktı..
Kaçak bir sevdayı
Kaçak bakışlarla
Kaçak sigara eşliğinde yaşardık..
Öyle ki soluksuzca yaşanacaktı ömür
Acıda tatlıda soluksuzca
Aşksa hiç soluksuz!
Sonra dedim ki kendime, nasıl olsa yağmur yağacak ve bir dilek tutup gülüşünün altından geçeceğim..
Süheyla Güney Avcı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!