Çaresizlik gelir oturur eskimeyen duyarlılığınıza
Günleriniz hep meşgul, ömrünüz hep feda üstünedir
Bu iklimi susuz serüvenlerden güneşledik göç zamanında
Lacivert karanlıklarda ve dağ başlarında
Siz o zamanlar çizgisiz dosya kağıtlarına ödev yapıyordunuz
Tam o an tahliye olduk gönüllü hapishanemizden
yordum yoruldum sana geldim
ey hayat beni de diğerleri gibi yargıla!
kumsalda kıvranan bir balık kadar
yanlışım sana!
yanıldım, yenildim,al beni
Devamını Oku
ey hayat beni de diğerleri gibi yargıla!
kumsalda kıvranan bir balık kadar
yanlışım sana!
yanıldım, yenildim,al beni
Kırda küçük kendine büyüyen dallar olur ya ağaç diplerinde
Denk gelirseniz kırmayın
Kimi zaman kaşları çatık bir gemiciyle uyanırsanız
Denizleri vardır, çok rüzgarlı aldırmayın
harika olmuş yüreğine sağlık
Hepimizin yaşamından kesitler bulduğum şiirinizi beğeniyle okudum. İmgeler, betimlemeler şahsınıza özel uzun cümleli dizeleri düşünülenin aksine akıcı buldum. Kutluyorum.Sevgilerim ve selamlarımla...Dinmez ER / Çeşme /
Meçhul ve metruk kulaklarınız vardı
Bağıra çağıra bir dağ geçti yanınızdan işitmediniz''
bağırsam duyarmısın sanmam
doğruyu söylüyorum desem kanman
(bir şey söylemedim)
nice güzel paylaşımlara saygılarımla
Şeftali, nar, üzüm getirmiştik tersine büyüyen ağaçlarımızdan
Göğsünde çiçekler açan şahinlerin sarp yuvalarında sunduk size
Niçin yiyemediniz
Su küstü gülüşünüze kurban kestiğiniz kitaplarda
Bu öykü çaresizdir, kütüphaneleri kirlettik demediniz
Meçhul ve metruk kulaklarınız vardı
Bağıra çağıra bir dağ geçti yanınızdan işitmediniz
Şiirinizde önce nostaljı hayat daha sonra meyve bahçesinde
boldum kendimi gerçek duygularla yazılmış bir çalışma kutluyorum tebrikler Bülent bey tam p.10 sevgilerimle.
Kırda küçük kendine büyüyen dallar olur ya ağaç diplerinde
Denk gelirseniz kırmayın
Kimi zaman kaşları çatık bir gemiciyle uyanırsanız
Denizleri vardır, çok rüzgarlı aldırmayın
Harika bir şiir,tebrikler Bülent Bey.
Şeftali, nar, üzüm getirmiştik tersine büyüyen ağaçlarımızdan
Göğsünde çiçekler açan şahinlerin sarp yuvalarında sunduk size
Niçin yiyemediniz
Su küstü gülüşünüze kurban kestiğiniz kitaplarda
Bu öykü çaresizdir, kütüphaneleri kirlettik demediniz
Meçhul ve metruk kulaklarınız vardı
Bağıra çağıra bir dağ geçti yanınızdan işitmediniz
Kırda küçük kendine büyüyen dallar olur ya ağaç diplerinde
Denk gelirseniz kırmayın
Kimi zaman kaşları çatık bir gemiciyle uyanırsanız
Denizleri vardır, çok rüzgarlı aldırmayın
Şiir,kullanıldığı dile ve içinde yaşadığı evrene gereken saygıyı göstermiş,kutlarım sayın Bülent Aydınel,saygılarımla
'Kanadında karanfil taşıyan kartallar vardır bizim köylerimizde
Güz zamanı kahverengi uçarlar
Biz onlarla kül biçimi yaşardık
Siz bir kez bile görmediniz
Adınıza türkü devrinden uyaklar ürettik bu cenk meydanından giderken
Göz yaşlarınız utandı, akmaz oldu, bir kez bile ölmediniz
Aşkı duvarlara yazdınız elbet
Elbet lütufla doğruldu yalnızlığınız
Ay ışığına kor düşler yakıştırdınız ama sevgilinizi bir kez bile öpmediniz'
Muhteşem bir şiir okudum Bülent Bey,saygılarımla.
harika bir şiir...okudum birkez daha okuma duyguma yenildim birkez daha okudum..vede alıp gitmekde buldum çareyi..kutlarım hocam....
An gelir bir şiir okur insan...
Sonra içinden geçirir 'Hep böyle bir şiir yazmak istedim' diye..
Ki belki yüzlerce şiir yazmıştır. Yine de özenir okuduğu şiire.
Su küstü; okuyanların kendi değerlerinden bir parça bulduğu, yaşarken farkına bile varmadığı bir satır gördüğü, kendini anlatan bir duyguyu okuduğu yaşam pınarına benziyor...
Kana kana içilesi...
Bu şiir ile ilgili 51 tane yorum bulunmakta