Elim ,ayağım,gözüm,kulağım,dilim
Kementlerle bağlı sökemiyorum
Zaruretten gelir kementin ucu
Kesemiyorum
Ne bu coğrafya sarıyor beni
Ne de ben kabul edebiliyorum
Ah!Dilsozî
Bilir misin kendi hayatında var olabilmeyi
Görünebilmeyi aynalara
Mülahaza edebilir misin?
Saçlarımdaki boranı …..ve…..
Tüm çizgilerimi
Şarkın şehvet dürtüsünde
Balalar sehvenle kambur doğar
Uzadıkça seneler ağırlaşır kambur
Harsın kementini taşırlar boyunlarında
Umay’ın ruhu sızlar
Ku kuşunu gönderir
Kalbimden gözlerime gözyaşı damlıyor
Acı sıcaklığı damarlarımda
Yavaşça…usulca…geçiyor
İçimin derinliğinden
Acıtmadığını sanarak
Kaybettim seni
Toprağını kazıdım ellerimle
Çiçekler diktim başucuna
Gözyaşımla suladım
Kaybettim seni
Mutluluğun verdiği korkuydu içimi kemiren
Aklımdaki bu tedirginlik
Kalbimdeki bu hissizlik
Mutluluğun verdiği korkuydu
Aklım ve kalbim yoksundu umuttan
Beni hayatta tutan neydi bilmiyorum
Gayeler birikir köhnelerde
Bulunamaz puslu keşmekeşlikte
Fedai olur mecalin sapmış yollarda
Zayi edilir jiyanlar
Tükenir tüm geç kalışlar
Sana ait olmayan yoldaş avlularda
Maziden gelen yaşıma döşenen motifler
Herkeste aynı yanar renkleri
Hiç değişmez
Çürüyüp gidiyor saatlerimiz
Büzülemeyen torbalarda
Her sokakta bir yargı
Harcıâlem nigahlarda
Nobranlık her daim ümedir
Göremez içindeki harları
Hoyratlığını giyinir.
Sindiremediği dilovaniyi
Çıkarıverir muahezelerde
Ne zaman ki duydum seni
Aklım durdu
Titredi yüreğim
Elimde naçar çırpınmaya çalışan
Bir kuş gibiydin
Sarıp yaralarını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!