Soyulmuş Hayat
Yazacak illa bir şeyler bulunur;
Söylenecek sözler gibi.
Bu kadar çabuk havaya karışan başka bir şey daha bulamazsınız.
Ah! Şu kelimeler ne kadar hoyratça kullanıldınız.
Bir heykel gibi duruyor karşımda, hayat soyulmuş portakal gibi;
Sulandırılmış, dondurulmuş, ilaçlanmış, hormonlu.
Tıpkı tüm ilişkiler gibi;
Ama içi hiç lezzetli değil, hani mevsimde hazır kış.
Hiç olmazsa avutuyordu güneş bizi, bir de göze çarpmıyordu, çıplaklığımız ve eksikliğimiz.
Evet, hayat ne utanmazca karşımda duruyorsun şimdi.
Herkes yatağına rutini bağlamış;
Ezbereydi artık yaşam.
Bir de sözler;
Duyguların dengesi bile bozulmuş,
Hastalıklı bir toplum,
Düş kurmaya meyilli.
Sonra,sonrası mı?
Bağlar kopar;
Yükler ağırlaşır,
Ve sessizlik,
Bir fırtına gibi içimizi sarar.
Kendimizi kaybettiğimiz işte o an,
Belki de en zor olanıdır.
Hayat, tuhaf bir ders kitabı;
Her sayfasında yeni bir hikaye.
Bağlarımız, her an yeniden şekillenir;
Kimi zaman sevgiyle, kimi zaman hüsranla.
Ama her biri,
Bize bir şeyler öğretir,
Ve bu karmaşanın içinde,
İnsan olmanın ve insan kalmanın bir hayli zorluğunu bize hatırlatır.
Kayıt Tarihi : 30.1.2025 20:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!