İş deyince zevkle koşan,
Vazifesi için coşan
Bir büyük çağırınca;
Dağları aşan
Sıra dağ duruşlu pehlivanlar nerede?
İlimde yarışan,
İyilere, güzellere karışan,
Mazlumlara umut olup yaklaşan
Merhamet olup yağan
Nefsine yaman civanlar nerede?
Anaya ataya saygılı olup yürekten,
Tek korkusu sadece tekten olan
Yılmayan toptan, tüfekten;
Dalda öten kuşa bile gülümseyen,
Küsleri barıştırıp,
Dilsizi dillendiren canlar nerede?
“Aşk, aşk, aşk” diyerek inleyen,
Aşk deyince başka şeyi dinlemeyen,
Gönlünün düğmesini gayriye iliklemiş,
Saçlarını birkaç yerden beliklemiş,
Can suyuyla cana gelmiş cananlar nerede?
Nerede?
Kıştaki sevdasını yaza kavuşturanlar,
Sevdalı yürekleri barıştıranlar…
Nerede?
Aç olanla acıkan, tok olanla doyanlar,
Kaf Dağının arkasındaki feryatları duyanlar...
Söyleyin bilge kişiler,
Erler, erenler, yarenler;
Nereye bu gidiş
Nereye bu belirsiz yöneliş,
Aşksız, akılsız, alakasız…
Kayıt Tarihi : 23.9.2008 20:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!