Sorular çoğalıyordu bazen.
Yetmiyormuş gibi cevaplar da kifayetsiz kalıyordu inadına.
Bir düşünce denizinde bir gül soluyordu.
Gülün can alıcı kırmızısı, düşünce denizini kan rengine boyuyordu.
O suya giren, bir daha çıkamayacağı gibi...
Kendini de bulamıyordu.
O su, cesetlerin suyuydu.
Gitmek. Bir hançeri inceltip
Okyanusa daldırmak isteği
Ya da düşebilmek atlasların
Dışına ki ey kalbim
Yalnızsın bu yolculukta da
Devamını Oku
Okyanusa daldırmak isteği
Ya da düşebilmek atlasların
Dışına ki ey kalbim
Yalnızsın bu yolculukta da