Sular mı akıyordu, ben mi akıyordum
Bir bilinmezlik denizine doğru yavaş yavaş...
Gâribe, gurbete, yollara sordum
Dediler; sürünmek, işimiz bizim.
Zamanda bir lâhza, sonsuzda bir iz,
Belki de bir zerre bile değiliz.
Sen uykusuzluk nedir bilir misin
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?
Devamını Oku
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?




'Ayrılık pek yaman gelmez hesaba
Sorarlar; şu hırka, senin mi aba?
Merhaba ey yolcu, yolcu merhaba
Selâmdır geçene taşımız bizim.'
Yaban ellerde taslar selam vermiyor ögretmenim. Insanin vataninda olmasi ne güzel! Tasindan topragina selam olsun!
Buralarda sorgu sual de yapilamiyor, ama Yaradan'in sorgusu tecelli eder insallah...
Siirinizin tümünde kendimi buldum. Soran, sorgulayan yüreginiz yasasin.
Haksızlığa boyun eğmeyip doğruyu aradık yarım asırda ama bulduk, ama bulamadık, yürük gene de aynı yolda ....Tebrikler Emin bey...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta