Biliyor musun?
Bu artık sana yazdığım son şiir.
Hastane koridorlarında yankılanan çığlıklar.
Kalbimin ritmini anımsatıyor bana.
Şunu da biliyorsun değil mi?
Benim de bir kalbim vardı;
İçinde de onlarca sayfayla sen,
Sayfaları birer birer yırttın.
Ben o sayfalara seni çizmiştim.
Ben çizdikçe sen sildin, yırttın.
Sen sildikçe bende bir yerlerden, galiba senden eksildim.
Belki de sen bile bile beni kendinden eksilttin.
Her gece alkolle dans ediyorum.
Bardakta eriyen buz, mıh gibi kalbime çakılan sen,
Ve beynim bir harita.
Yollar hep çıkmaz, sokaklar sen.
Bazen bir berberde ki gazete gibiyim;
Yırtık pırtık.
Bazen de ıslak bir tren biletiyim.
Ve ceplerimde paslı bozukluklar.
Biraz daha karıştırınca;
Adının bile unutturamadığı sen.
Çekmecem de kırmızı reçeteli hap kutuları.
Yanında tahtadan bir kitap ayracı.
Ve bir köşe de fotoğrafın.
Sen bile aynı sesi fısıldıyorsun; "unutmadın".
Biliyorum sen beni yok sayabilecek bir;
Yangın.
Ama ben, hala nefes alan kanlı bir yara.
Rutubet ve delirmişlik kokusu sinmiş ceketime.
Ve bazen de devrilmiş bir sandalye,
Yalnızlığı üstümde.
Bu sana onlarca sayfadan sonra son şiir.
Çünkü benden geriye kalan şey;
Ayaklarına dolanan benden bir kaç sadık anı.
Kayıt Tarihi : 6.9.2025 23:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!