Sana seslendiğim her kelime,
zamansız bir rüzgâr gibi esiyor,
yüzyılları delip geçen yankılarla.
Bir çağın değil, tüm çağların içinden
sesleniyorum sana.
Gözlerin, Homeros’un destanlarında
deniz kadar derin mavi,
Dante’nin kaleminde Cennet’in ışığı,
Shakespeare’in dizelerinde
ölümsüz bir sonenin baharı.
Bir bakışınla yanıyorum,
Nâzım’ın yangınlarında,
Ahmet Arif’in suskun hasretinde,
Borges’in hiç okunmamış sayfalarında.
Adını yıldızlara kazısam,
Galilei bile eğilir göğe,
senin ismini bir gezegen sanır.
Kalbimi bir kitap gibi açsam önüne,
her satırında sen varsın,
ve her harfinde bir fısıltı:
"Sonsuzluk gibi bir aşk bu."
Geleceğin hiç yazılmamış şiirlerinde,
henüz doğmamış dillerin sessizliğinde,
yine seni anlatacak kelimeler.
Çünkü aşk, zamanın içinden süzülen
ve asla kaybolmayan
tek gerçektir.
Ve biz,
bu aşkın en eski
ve en yeni
şiiriyiz.
Aşk
Kayıt Tarihi : 19.3.2025 09:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!