Yaşlı bir vapurum ben Boğaz’da,
On yıllardır taşırım insan yükünü;
Balıkçı çığlıkları, simitçi tezgahları arasında,
Haşarı çocuklar gibi kaçar dururuz dostlarımla,
Bir oradan bir oraya…
Soluklarınız, yorgun iskelelerde;
Tahtadan merdivenler tarih kokar her adımda.
Güneş bacamdan süzülürken,
Kara dumanlar kaçar birden.
Kaptanla mesai arkadaşıyız,
Soğuk suların ortasında;
Her gün yarışırız martılarla,
Kazananı belli olmayan bir oyun…
Güvertemde aşıklar sarılır;
Sevgi can simididir onlara.
Meltem rüzgarları yarenlik eder yaz günlerinde,
Tarihin fısıltıları kulağımda yankılanır.
Fotoğraflarda bir figürüm ben,
Boğaz’da, gün batımlarında ölümsüz;
Bazen İstanbul’da bir aşkın doğum yeriyim,
Bazen efsanelerin sessiz tanığı.
Ağır ve vakur,
Sonsuzluğa süzülen, köpük köpük bir an;
Martıların çığlığıyla birleşir,
Ve Boğaz’ın gizemli ruhuna karışır…
Mesut Yüksel
Kayıt Tarihi : 6.12.2025 23:22:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!