Seninle olmak, aklın zincirlerini kırıp, gökyüzüne haykıran bir sarhoşluk gibidir; çünkü senin gözlerinde parlayan ateş, bana hem geceyi hem güneşi aynı anda verir ve ben, seni sevdikçe dünyayı yeniden yaratmak isterim.
Bizim aşkımız, düzenin değil, taşkınlığın, ölçünün değil, aşırılığın yasasıyla var olur; senin dudakların bir kadeh gibi bana uzanır ve her yudumunda ben, yeniden doğar, yeniden yanar, yeniden kanat çırpan bir Dionysos gibi bütün evreni dansa kaldırırım.
Saçlarının kokusu bana hatırlatır ki yaşam, sadece yaşanmaz, aynı zamanda tüketilir, devrilir, taşar ve her damlasıyla şükredilir; senin teninde gezinirken zaman kendini kaybeder, çünkü tutkunun içinde saatler yoktur, yalnızca sonsuz bir şimdi vardır.
Ah sevgilim, seni sevmek bana yetmez; seni sevmek, dünyayı da sevmektir, çünkü senin gülüşünde gizlenen o büyük evet, benim bütün varlığıma haykırır: “Yaşamı sev! Onu kana kana iç! Onu yık, yap ve yeniden doğur!”
Aşk
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta