Sisli Bir Dağ Eteğinde

Huban Asena Özkan
347

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Sisli Bir Dağ Eteğinde

Bir dağ eteğinde açtı gecenin çiçeği
Dikenleri yılların aşındıramadığı bir sır,
Yaprakları dökülen her sonbaharda dirilen.
Sen, saman alevi bir ışıkta saklandın,
Aydınlığın ardına ömrün küllerini gizledin.
"Gel" diye seslenmedim,
Çünkü adın
Donmuş bir nehirde kaybolmuş
Bir masalın son cümlesi…

Yolların çakıl taşlarıyla örülüydü,
Her bir taş bir vasiyet, her bir çiçek bir veda.
Toprağa düşen yapraklar değil,
Avuçlarımdan sızan umutlarımdı.
"Dur" deseydin,
Uçurumları köprü yapar, ateşi suya çevirirdim,
Ama sen,
Bir sis perdesi gibi dağıldın
Şafağın ilk nefesinde…

Karanlığın kökleri bendim
Yer altında boğulmuş,
Ama dallarım göğe uzanan.
Beyaz zambaklar üstüne yağan kar değil,
Suskunluğumdu…
"Niye kara?" diye sorma,
Aydınlık,
Kirlettiğimiz ilk yalandı çünkü.

Geceleri dağın nefesi
Camlarına vurur eski bir ninniyi,
Perdeler çırpınır, duvarlar titrer.
Ben, kapının eşiğinde bekleyen
Bir köpek gibiydim:
Umudun kırık bir tasma,
Sevgin paslı bir zincir…

Şimdi biliyorum:
Karanlığın bitkisi
Yapraklarını döktüğünde başlar
Her düşüş, yeni bir filiz sürer karanlıkta.
Ve ben,
Dağın yalnız eteklerinde
Bir gece çiçeği kadar sessiz,
Bir saman alevi kadar kırılgan…
Ama dikenlerim,
Senden arta kalan
Tek gerçeklik!

Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 25.4.2025 19:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!