Bir yangın var içimde, her köşe ona dar,
Bu aklı başında ortam sanki bir tuzak.
Korkunç bir imtihan bu, sabır denen yalvar,
Sakin oturmak ne büyük bir yük, ne yazık.
Tutanaksız bir çığlık göğsümde sıkışan,
Dışarıda bahar olsa da içerim enkaz kışı.
Gözümde tütüyor her şeyi yakıp yıkışan,
O deli rüzgârın en keskin, en yırtıcı aşı.
Ama artık o perde kalktı, o sabır bitti,
O köhne düzenin kuralı bana işlemez.
"Benim için geçerli değil," dedim ve gitti,
O uysal, o sessiz, o eski halim, dinlemez.
Bu saatten sonra yol benim, karar benim,
Uçuruma düşse de yönümü şeytana verdim.
O fısıltı neyse, artık ben de uyacağım, eminim,
Yıkıp dökmeden ne hayat ne de nefret giderdim.
Salsın artık kendini hınçla her ne varsa içimde,
Parçalansın o cam kafes, o yapay sükûnet.
Çünkü yıkmak, bazen en derin inanç ve seçimde,
En büyük özgürlük ve en sahici hakikat.
Q
İşte o an geldi, o son tercih, o eşik,
Aklın o ince sesine yüz çevirdiğim.
Artık ruhum yorgun değil, tam tersi değişik,
Yakıp yıkacağım her ne varsa sevmediğim.
Q
Unuttum artık neydi o eski usul yasa,
Ruhumdaki bu fırtına dinmez, kural tanımaz.
Bırak yansın, kül olsun o yalandan oysa,
Geri dönüş yok, bu ateş bir daha sönmez.
Kayıt Tarihi : 10.10.2025 17:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!