Raks ederken tüm yüzler,
on dört katlı binada,
Ruhlara aktarılıyor veriler,
hissizlikle paketlenip.
İpek çarşafların,
hışırtısıyla oluşan gamzelerin,
Seslenirler bir hüzün kuşuna,
içimdeki karanlıktan.
Türküler gömülü,
basma hayatlarda,
Çalınıp, söylenirler kendi kendilerine,
sonra da susarlar kendi seslerine.
Bozuk algoritmalar,
yazılmış kodlara,
Tüm berrak sesler,
donuklaşmış mavi notada.
Aşkın nağmeleri,
mavili ezgide,
Çekilip gidiyorlar,
benden uzağa.
*
Senin gidişin gibi,
karmakarışık sisli zihnim,
Bilgisayarımda yüklü tüm görsellerini,
eşitleyip aktardım sanal depoma.
Hala cılız bir yankıyım bu aralar,
hafif ve narin,
Kendime gelince dün,
kurtardım yine kendi iç dünyamı.
Üstüne yaktığım
sigaram da cabası,
Böyle kucakla beni,
olduğum gibi sev daima.
Biz bu hatalı kodlar arasında,
iki anomali, iki sapkın birim,
Ne iyi gelirdi oysa,
biraz sessizlik.
Biliyorum sana dönmek,
uzun ve zorlu bir içsel yolculuk,
Durduralım bütün saatleri,
silelim geçmişin izlerini.
Kayıt Tarihi : 24.6.2025 17:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!