İlk kez bu denli hemfikir gibiydiler
Birbirlerine Eks sevgililer
On dört şubat rafında...
Ummuş beklemişti lâfta
Ayrım-sayıverdi bilmeye
Daima ne çok ihtiyacı olduğunu
:
“Varlığının onun açından etkisi neydi?”
Döndolaş, onca aradan
Sonra, tekrar "Merhaba"
Kelimesinin vursun gölgesi
Esi konuşmalarının üzerine
Bu geceyle birlikte
Geçen onca on dokuz gün
" Öyle değil mi? "
Bu mesaj ile 'yarın' için
Haber salmış olacak yine
Kendinden ona ama
Saldığı haberdeki kendi
- kendisi mi - olacak..
Şu anki kendimiz yarın
Sayılır mı bugünkü
Kendimizin aynısı...
Pek sanmıyordu..
Ve bu kelimeden sonra da
Herşey değişmiştir işte, görebilirsin.
Biz de sanmıyoruz.
Sanmaz iyi bir dinleyici.
Bizler de onun yanını tutuyor,
Taraftar oluyoruz
Bertaraf olmamak için..
:
Bitaraf değil..
:
"Hayır! "
:
Bu böyle olmayacaktı..
Çünkü kendisi yine hep bir ilerde
Duruyor olacaktı ondan ve o da,
Bir türlü gerçek zamanı, yakalayıp
Tutamayacaktı kendindeki. Evet..
Ne yazık ki "İşte benden bir 'haber'",
Dediğinde bin kaç ikinci kez.. "Ben de
Onu merak ettim.." diyerek itiraf ettiğinde
"Bekledim ardımdan gelip gelmeyeceğini..."
Diye ve eklediğinde cümlelerine "Ama"..
Farkediyordu "İlk kez bir kararla sıkmıştım
Dişimi -evet- ilk kez!"
Hep ilk hareketin kendinden gelişine
Alıştırmıştı ya onu, oysa buna kendi de
Çoktandır -hepten- alışmıştı ve sayesinde
Paha biçilmez bir 'var’ değeri kurulmuş
Zihninde anbean çalmaktaydı.
"Tabii ki de beni unutamayacak..-tın.. -sın..
Ay-Han"...
(Şarkı)
"Ay Han!
Ay Han! Ay Han!
nasıl davranırsan davran
:
ben seninim
sana aitim
başkasının olmayacağım
senin bir parçanım
vücudunun bir parçası
:
kolu, kanadı, burnu;
bağırsakları ve kör bağırsakları..
Ay Han! Ay Han!
Ay Han!
ben seninim.. sana aitim..
nasıl davranırsan davran!
Ay Han! Ay Han! Ay Han!
bana kendinden bir parçanmış gibi bak
sana ait bir vücutmuş gibi gör
kendine nasıl davranmayı seviyorsan,
öyle sev beni de Ay Han!
bu iki kelimeyi tekrar duyunca,
bu iki cümleyi tekrar kurunca
:
Ay Han! Ay Han!
Ay
Han! "
Hedef tam da buydu
Ta başından planlanmış, tasarlanıp
Uygulama sunulmuştu...
En son, kendini unuttuğunu düşünmeye
Başlamış olma düşüncesinde bile vardı
Bu planın can alıcı sokan arısı...
"Yeniden Merhaba diyorum işte
Bu nedenle ona."
Ve bu apaçık cüretkârlığının
Yegâne faydası için minnet
Duyduğunu bilmesini istiyor...
Bildirmek istiyor ki sorgusuz sualsiz
Büyük bir aşktır bu kendisi için..
Hem devasa bir karşılıksızlıkla...
Eşliğinde kusursuz bir
Uyumsuzlukla hem.
"Onunla ama onsuzum
Onunla baş-başa..
Onsuzum onun en
Karanlık ve sessiz koyunda..
Koynunda onun
En yakınında
Derininde O kokan
Buram buram derisinden
Ona bakıp dokunup
Dokuyup sezip
Ezilişini hissedip sergilenmek
Arzusuyla demliyorken adamlığını
Serimleniyor kaptanımın kafatası
Kafka'nın kumdenizi'nde
Ona dair olanlarla oluşumu
Deneyimliyorken
Kendinin 'ben' oluşumu.. ki..
'Ben' pozundaki O hepsi kendi..
-bu da ayrı bir fetiş-..
Ancak o yine de bunu bilemeyecek
-denli- uykularının kuyusundayken
Kıyısından yankılanır düşlerim.
Sonradan sonraya
Öğrenecek yine bunları..
Bitince gecesi..
Bitince gökyüzünün
Gündüzünün ilk yarısı dahi
Sonradan sonraya
Bir yangın yeri...
Ve büyük tufana açılan tinsel
İri gözleri tüm ademlerin
Açılarak ruhların kitabına
Okunacak ömrün son yarısında da.."
...
to be continued :)
...
forever to be..
Habibe Merih AtalayKayıt Tarihi : 21.9.2025 16:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!